Avrupa Birliği, her genişlemesinde teritoryal etki alanını arttırmış olmasına ragmen, artan üye sayısı, ekonomi ve finans politikalarındaki uyumu ve özellikle uluslararası politika alanında sağlanması gereken uzlaşı ve eşgüdümü zorlaştırması, AB’nin geleceğine ilişkin varoluşsal beklentilerin çoğunlukla olumsuz olmasına yol açmaktadır. Buna ragmen, AB’nin genişleme politikası, yumuşak gücünün en önemli enstrümanıdır. Birliğin değerlerini paylaşan ülkelerin sayısının artması, bölgesel ve uluslararası barış ve refahın sağlanmasına ciddi katkı sağlayacaktır. AB’nin “normatif” veya “dönüştürücü” etkisi Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile, Batı Balkan ülkelerinde ve Türkiye’de açıkça görülmektedir. Birliğin etki alanı, coğrafi olarak tanımlanan alandan çok daha büyüktür. Ancak bu şekilde yola devam edilmesi de olanaksız olduğundan, homojen veya monolitik entegrasyonu gecikmeli ve zamana yayarak gerçekleştirmeyi hedefleyen çok vitesli esnek entegrasyon modeli AB’nin kurumsal işleyişini efektif hale getirecektir. Böylece Topluluğun siyasi ve ekonomik geleceği ile ilgili endişeler de ortadan kalkacaktır. Genişleme, derinleşemeyen entegrasyonun bahanesi olmaktan çıkarak, yeni üyelerin katılımını da olanaklı hale getirecektir
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|