1800lü yılların ortasında saraylarda başlayan ve daha sonra halkın arasına indirilmeye çalışılan “batılılaşma” politikaları Osmanlı Devletinin temel politikalarından biri haline gelmiştir. Osmanlı Devletini ayakta tutma çabaları içinde başlanılan yenileşme hareketleri Osmanlı Devletinin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonrada devam etmiştir. Erken Cumhuriyet dönemi diye adlandırılan bu dönemde yenileşme hareketleri tüm alanlarda olduğu gibi sosyal- kültürel alanda da kendini göstermeye başlamıştır. Hemen hemen her sanat dalında filizlenmeye başlayan inkılap süreci diğer sanat dallarında olduğu gibi müzik ve tiyatro alanında da ivmelenerek devam etmiştir. Geçmişten gelen sanat alışkanlıklarının değiştirilip halka indirgenmesi ve benimsetilmesi zaman almıştır. Bu zaman içerisinde kimi zaman fikir ayrılıkları da ortaya çıkmıştır. Özellikle “Milli Musiki” terimi altında yapılan çalışmalar kimi kesimler tarafından olumlu karşılanırken, bir kesim tarafından da gereksiz görünmüştür. Alaturka - Alafranga düşünce savaşlarının yaşandığı yine ayrıca tiyatro ve sinema dünyasının o dönemki durumunun anlaşılması için dönenimin süreli yayınları büyük bir öneme sahiptir. Bu dönemde yayımlanan süreli yayınlardan bir tanesi de “Tiyatro ve Musiki Mecmuasıdır”. Bu mecmua 1928 yılında Mazhar Fevzi Bey tarafından çıkarılmış olup sadece 11 sayı olarak yayınlanmış ve yayın hayatına son vermiştir. Devrin sahne sanatlarıyla ilgilenen ve oldukça meşhur olan Ali Rıfat, Rauf Yekta, Hakkı Süha gibi önemli şahıslarında yazılarının bulduğu ve Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu süreli yayın, dönemin musiki ve tiyatro anlayışını anlaşılması için son derece önemli bir kaynaktır.
1800lü yılların ortasında saraylarda başlayan ve daha sonra halkın arasına indirilmeye çalışılan “batılılaşma” politikaları Osmanlı Devletinin temel politikalarından biri haline gelmiştir. Osmanlı Devletini ayakta tutma çabaları içinde başlanılan yenileşme hareketleri Osmanlı Devletinin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonrada devam etmiştir. Erken Cumhuriyet dönemi diye adlandırılan bu dönemde yenileşme hareketleri tüm alanlarda olduğu gibi sosyal- kültürel alanda da kendini göstermeye başlamıştır. Hemen hemen her sanat dalında filizlenmeye başlayan inkılap süreci diğer sanat dallarında olduğu gibi müzik ve tiyatro alanında da ivmelenerek devam etmiştir. Geçmişten gelen sanat alışkanlıklarının değiştirilip halka indirgenmesi ve benimsetilmesi zaman almıştır. Bu zaman içerisinde kimi zaman fikir ayrılıkları da ortaya çıkmıştır. Özellikle “Milli Musiki” terimi altında yapılan çalışmalar kimi kesimler tarafından olumlu karşılanırken, bir kesim tarafından da gereksiz görünmüştür. Alaturka - Alafranga düşünce savaşlarının yaşandığı yine ayrıca tiyatro ve sinema dünyasının o dönemki durumunun anlaşılması için dönenimin süreli yayınları büyük bir öneme sahiptir. Bu dönemde yayımlanan süreli yayınlardan bir tanesi de “Tiyatro ve Musiki Mecmuasıdır”. Bu mecmua 1928 yılında Mazhar Fevzi Bey tarafından çıkarılmış olup sadece 11 sayı olarak yayınlanmış ve yayın hayatına son vermiştir. Devrin sahne sanatlarıyla ilgilenen ve oldukça meşhur olan Ali Rıfat, Rauf Yekta, Hakkı Süha gibi önemli şahıslarında yazılarının bulduğu ve Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu süreli yayın, dönemin musiki ve tiyatro anlayışını anlaşılması için son derece önemli bir kaynaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|