Giriş: Komorbiditelerin azaltılmasına yönelik başlangıçta %5-10 kilo kaybının obezitede önemli klinik yararları gösterilmiştir. Bu çalışmada, yeni tanı morbid obezlerde üç aylık yaşam tarzı değişikliği ve farmakolojik tedavinin sonunda etkili kilo kaybının bazal klinik parametreler ile öngörülüp öngörülemeyeceği araştırıldı. Yöntemler: Retrospesifik olarak yapılan bu çalışmada, daha önce bilinen komorbid hastalığı olmayan, 58 yeni tanı morbid obez hastanın üç aylık yaşam tarzı değişikliği ve farmakolojik tedavi sonrasında antropometrik ölçümler, kan basıncı, lipit profili, açlık glukoz ve insülin düzeyi, karaciğer enzimleri ve HBA1c düzeyinin tedavi öncesi ve tedavi sonrasındaki sonuçları karşılaştırıldı. Başlangıca göre kilo kaybı oranları hesaplanıp %5' in altında (grup 1, n = 13), %5–10 (grup 2, n = 24), %10' un üstünde (grup 3, n = 21) kilo kaybedenler olarak gruplandırıldı. Bulgular: Başlangıç vücut-kitle indeksi medyan 42.78 kg/m2 iken üç ay sonunda medyan 39.96 kg/m2'ye gerilemişti. Medyan kilo kaybı 9 kg (çeyreklerarası aralık, 6–13 kg) bulundu. Ortalama bazal HBA1c düzeyi, grup 3' te en yüksek izlendi. Bazal ortalama HBA1c düzeyi ile kilo kaybı arasında Pearson korelasyon analizine göre pozitif yönde anlamlı korelasyon izlendi (rho: 0.468, p < 0.001). %10' dan fazla kilo kaybını öngörmek için bazal klinik ve laboratuar parametreleri ile multivaryant logistik regresyon analizi oluşturulduğunda sadece bazal HBA1c düzeyi anlamlı bulundu (Odds ratio = 5.2 [%95 Güven aralığı 1.03–26.15], p < 0.05). Sonuç: Yeni tanı morbid obezlerde üç aylık yaşam tarzı değişikliği ile beraber farmakolojik tedavi verildiğinde başlangıç HBA1c düzeyi yüksek olanlarda daha etkili kilo kaybının olabileceği ön görülebilir.
Introduction: At the beginning of the reduction of complications, 5-10% weight loss has shown significant clinical benefits in obesity. In this study, the new diagnosis of a three-month lifestyle change and effective weight loss at the end of pharmacological treatment was studied by basic clinical parameters and was unpredictable. Methods: In this retrospective study, 58 new diagnoses of non-known comorbid disease compared the three-month lifestyle changes of the morbid obesity patient and after pharmacological treatment with anthropometric measurements, blood pressure, lipite profile, hunger glucose and insulin levels, hepatic enzymes, and HBA1c levels with pre- and after-treatment results. Initially, weight loss rates were calculated and grouped as less than 5% (group 1, n = 13), 5%-10 (group 2, n = 24), 10% above (group 3, n = 21) weight loss. Results: The initial body-mass index dropped to 39.96 kg/m2 at the end of three months while the average was 42.78 kg/m2. Median weight loss was found 9 kg (quarterly interval, 6-13 kg). The average basal HBA1c level was the highest in group 3. According to Pearson's correlation analysis, a significant correlation in the positive direction was observed between the basal average HBA1c level and weight loss (rho: 0.468, p < 0.001). When the multivariant logistics regression analysis was created with basic clinical and laboratory parameters to predict weight loss of more than 10%, only the basic HBA1c level was found meaningful (Odds ratio = 5.2 [95% Confidence range 1.03-26. 15], p < 0.05. The result: The new diagnosis is that when pharmacological treatment is given with a three-month lifestyle change in morbid obesity, the beginning of HBA1c levels may be more effective in weight loss.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|