Özet:

GİRİŞ ve AMAÇ: Hastanelerde ve toplumda birçok enfeksiyona neden olan Staphylococcus türlerinin antibiyotik direnç oranlarının giderek yükselmesi endişe vericidir. Bu tür enfeksiyonların tedavisinde fusidik asit FA alternatif bir antibiyotik olarak kullanılmaktadır. Fusidik asit’in direnç durumunun ortaya konması doğru ve etkili antibiyotik kullanımına katkı sağlaması açısından önemlidir. Bu çalışmada, çeşitli klinik örneklerden izole edilen stafilokokların fusidik asite karşı gösterdikleri direnç oranlarının saptanması ve diğer antibiyotik grupları ile karşılaştırılması amaçlanmaktadır.YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmada, 2011-2014 tarihleri arasında çeşitli klinik örneklerden izole edilen 282 %16 ‘si Staphylococccus aureus ve 1464 %84 ‘ü KNS Koagülaz Negatif S.aureus olmak üzere toplam 1746 stafilokok suşu kullanılmıştır. Bakterilerin identifikasyonu klasik metodlarla yapılmış olup, fusidik asit FA , penisilin P , Oksasilin OX , Trimetoprim-sulfametaksazol TMP-SXT , ciprofloksasin CIP duyarlılıkları VİTEC 2 Biomerieux, France sistemi ile belirlenmiştir. Duyarlılık sonuçları 2008-CLSI Clinical and Laboratory Standards Institute kriterlerine göre yorumlanmıştır.BULGULAR: Toplam 282 Staphylococcus aureus kökeninin %89’u penisiline, %11.3'ü oksasiline, %2.8'i ko-trimoksazole, % 16.1'i siprofloksasine, % 3'ü fusidik asite dirençli bulunurken, 1464 koagülaz negatif stafilokok kökeninin % 90.3'ü penisiline, %62.1'i oksasilin, %17.9'u ko-trimoksazole, % 50.2'si siprofloksasine, % 41.2'si fusidik asite dirençli olduğu tespit edilmiştir.TARTIŞMA ve SONUÇ: Yaşadığımız bölgede fusidik asit, stafilokoklara bağlı enfeksiyonların, özellikle de S. aureus kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde hala iyi bir alternatif olarak görülmektedir. Koagülaz negatif stafilokolarda ise tespit edilen yüksek direnç oranları önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler: