Yusuf Akçura, Osmanlı son dönem düşünce dünyasında oldukça etkili olmuş bir düşünürdür. Akçura’nın bu etkisi, Milli Mücadele’nin ardından cumhuriyet döneminde ve Kemalizm’in şekillenmesinde de devam etmiştir. Türk milliyetçiliğinin kökenine dair çalışmaları, Türk milliyetçiliğinin gelişimine de katkı sağlamış ve cumhuriyetin milliyetçi bir kimlik inşasında etkili olmuştur. Akçura’nın geliştirdiği milliyetçilik anlayışı, demokratik ve halkçı özellikler taşımaktadır. Harbiye öğrencisiyken tutuklanması ve sürgüne gönderilmesi, Akçura’nın despotik rejimlere karşı duruşunu etkilemiştir. Ayrıca henüz genç bir gazeteciyken, 2. Meşrutiyet’in ilanına ve sonrasında yaşanan gelişmelere tanıklık eden Akçura’nın görüşleri, ordu-siyaset ilişkilerine bakışı bakımından oldukça ileri görüşlü bir özellik taşımaktadır. Ordunun siyasete müdahalesine kesinlikle karşı çıkan Akçura, yaşadığı dönemde gözlemlediği olaylardan böyle bir sonuç çıkarmıştır. Akçura’nın demokratik nitelik taşıyan bu tutumu, Milli Mücadele yıllarında da kendisini göstermektedir. Pantürkizmle ilgili düşüncelerinden uzaklaşan Akçura, “Demokratik Türkçülük” ve “Emperyalist Türkçülük” ayrımını yapmış ve doğru olanın, demokratik Türkçülük anlayışını savunmak olduğunu ifade etmiştir. Türkçülük çerçevesini değiştiren Akçura, cumhuriyet döneminde halkçılıkla özdeşleştirdiği demokrasiyi, milliyetçilik anlayışıyla bağdaştırmıştır. Türk aydınlarının halkla temas kurmamasını eleştiren Akçura’nın, halkçı bakış açısı bu noktada da demokratik bir nitelik taşımaktadır. Çağdaş devletin niteliklerini sayarken demokrasiye yaptığı vurgular, hem cumhuriyetin siyasi ve düşünsel bakışını hem de Kemalizm’i şekillendiren düşünce adamlarından olan Akçura’nın demokrasiye bakış açısını yansıtmaktadır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|