Osmanlı’nın yıkılışı ile yeni Türkiye’nin kuruluş yıllarına tanıklık eden Ahmed Rıza’yı ele aldığımız bu çalışmada bir dönemi ve bu dönemin imparatorluk ve Türkiye tarihi içerisindeki bütünlüklü etkisini görmekteyiz. “Düzen ve ilerleme” düşüncesinin lideri Ahmed Rıza pozitivizmden oldukça etkilenmiş ve bunun teorik gerekçelendirilmesini anlatabilmiştir. İttihat ve Terakki içerisinde İslamiyet’ten eğitime, eşitlikten birey olma durumuna kadar birçok meseleye dair fikir beyanında bulunmuştur. Pozitivizm ile ele alınan nesnel akılcığı da kendi ülkesinde uygulamaya çalışmıştır. Bu makalede, Ahmed Rıza tarafından “İnsanlık Dini” olarak tanımlanan İslamiyet ile pozitivizmi, eğitimin değeri ile toplumun yönlendirilmesini, milliyetçilik ile ülke bağımsızlığını bütünleştirdiğini görmekteyiz. Meşveret’in başyazarı olan Ahmed Rıza imparatorluğun siyasal arenasına dair çeşitli önemli tespit ve analizler yapmış ve ayrıca Abdülhamid devrinin siyasal ortamını eleştirmiştir. Bağımsızlığa inanması ve dış müdahalelere duyduğu tepki milliyetçilikten hiç vazgeçmediğini vurgulasa da bir ayrımın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tüm bu süreçler nezdinde pozitivizmin anayurt için temel savunusu olduğunu da belirtmiştir. Comte’un felsefesinin anlaşılması için büyük çaba sarf etmiştir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|