Yaşar Kemal, eserlerinde duyuları harekete geçiren, canlı, âdeta renklerini görebildiğimiz, özgün betimlemeler sunar. Okuyucunun zihninde ayrıntılarıyla canlandırabilmesini sağladığı doğa betimlemeleri ve portreler, kullandığı renk sözcükleriyle zenginleşir. Yaşar Kemal, renklerin insan psikolojisiyle olan yakın bağını iyi bilen bir yazar olarak canlı bir betimleme sunmak istediğinde sıcak renkleri, solgun bir imaj yaratmak istediğinde soğuk renkleri ustalıkla kullanır. Bu bağlamda, eserlerinde sıklıkla renk adlarından ve renklerle ilgili sözcüklerden yararlanır. Bu çalışmada, Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikâyesi” dörtlemesinin ikinci halkasını oluşturan “Karıncanın Su İçtiği” adlı romanında kullanılan renkler ve renklerle ilgili sözcükler incelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümü, Yaşar Kemal’in renkleri ifade etmede kullandığı yolları tespit etmek üzerine kurgulanmıştır. Yaşar Kemal, renkleri ifade ederken dört farklı yola başvurmuştur: siyah / kara, kırmızı / al, yeşil gibi doğrudan doğruya ara ya da ana renk adlarını kullanma; alaca, renk renk, yanal gibi belirli bir renk adı kullanmadan renkleri ifade etme; çöl bakırı, yakut göz, kiremit rengi çakıltaşı gibi ilgili nesnenin rengine benzeterek renk sözcüğü oluşturma; yıldır yıldır, balkımak, menevişlemek, ipilti gibi renk çağrıştıran sözcükler kullanma. Çalışmanın renk sözcüklerinin dil bilgisel görünümlerinin incelendiği ikinci bölümünde, Yaşar Kemal’in renkler ve renklerle ilgili sözcükleri ad, sıfat, fiil, zarf olarak kullandığı görülmüş, renk sözcüklerinin ayrıca birleşik sözcük ve deyim içerisinde yer aldığına tanık olunmuştur. “Basit tesadüfi örnekleme” (simple random sampling) yönteminin kullanıldığı bu çalışmayla Yaşar Kemal’in biçeminin öne çıkan ögelerinden birini oluşturduğu düşünülen renkler ve renklerle ilgili sözcüklere sıklıkla başvurduğu görülmüştür.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|