Günümüzde teknoloji çok hızlı bir süreçle değişim gösterirken, teknolojik yenilikler ve insanlara yatırım yapma düşüncesi önemli hale gelmiştir. Teknolojik değişim, Ar-Ge, inovasyon, patent miktarı gibi argümanlar iktisadi büyümenin itici gücü olarak büyüme modellerinde ve uygulamaya yönelik ampirik çalışmalarda karşımıza çıkmaktadır. Bir çok iktisatçı tarafından sürdürülebilir büyümenin motoru olarak belirlenen argüman;“teknolojik yenilikler ve insanlara yatırım yapma” düşüncesidir. Bu amaçla çok sayıda insanın bilgi, görgü, yetenek ve becerilerinin harekete geçirilmesi yoluyla o ülkenin iktisadi büyümesinin arttırılması hedeflenmektedir. Ülkeler insanlarını yetiştirirken, bilim ve teknolojik alanda üretken olabilecek, milli ve manevi değerlere bağlı nesiller yetiştirmeyi hedeflemelidir. “Bilim ve teknoloji ülkesi” olmak hedef politika olarak kabul edilip, buna göre projeksiyonlar oluşturulmalıdır. Dünya bugün öyle bir hızla büyüyor ki, yirmi birinci yüzyılda yaşayacağımız ilerleme, yaklaşık 100 yıllık bir teknolojik ilerleme olmayacak, yaklaşık 20.000 yıllık ilerlemeye, ya da yirminci yüzyıldaki ilerlemenin 1000 katı ilerlemeye şahit olunacaktır. Teknoloji de yenilik hızı ivme kazanmakta, günümüzde her 10 yılda ikiye katlanmaktadır. Bilgi sermayesinin bulunması, alınması, analiz yapılıp değerlendirilmesi, kullanımı, üretim sistemlerine entegre edilmesi, bilginin teknoloji ve inovasyon süreçlerine dahil edilip kendi milli üretim sisteminin oluşturulması, buna bağlı olarak yeni bilgilerin elde edilmesi ve stratejik olarak kullanılması ile “bilgi ekonomisi” yeniçağın en önemli stratejik-ekonomik (stratekon) materyali haline gelmiştir. Teknolojik gelişme ve yenilik süreci, makro ekonomik düzeyde iktisaden büyümeye ve refah seviyesini arttıran bir kalkınma durumuna imkan sağlarken, mikro ekonomik düzeyde kurumların ve firmaların piyasadaki karlarının artmasına, ölçek ekonomisinden yararlanmasına ve en önemlisi de rekabette öne geçerek, yabancı pazarlara girmenin ve küresel pazardaki paylarının artmasına yol açmaktadır. Her iki durumda da ekonomi üzerinde uzun dönemli iktisadi büyümeye sebep olmaktadır. Bilginin elde edilmesi, kullanımı ve geliştirilmesi’ni sağlayacak “Milli Bilgi Depolama ve Üretim Sistemi” (MİBİDÜS)’ün, oluşturulmasına acilen ihtiyaç vardır. Bu çalışmada ekonometrik testler de yapılmış olup, değişkenlere Birim Kök Testleri, Granger Nedensellik Testi ve Adımsal Regresyon Testi yapılmıştır. Granger nedensellik testinden elde edilen sonuçları belirtmek gerekirse; GSMH’dan Doğrudan Yabancı Yatırımlara (dyy) doğru çift yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Aralarında pozitif ilişki mevcuttur. Ar-Ge (araştırma&geliştirme) harcamalarından GSMH’ya doğru tek yönlü pozitif ilişki bulgulanmıştır. Yine Patent sayısından GSMH’ya doğru tek yönlü pozitif ilişki tespit edilmiştir. GSMH’dan bilimsel yayın sayısına (bilyayno) doğru tek yönlü pozitif ve anlamlı bir ilişki vardır. Doğrudan Yabancı Yatırımlardan (dyy) Ar-Ge’ye doğru bir nedensellik ilişkisi mevcuttur. Aralarındaki ilişki pozitiftir. Doğrudan Yabancı Yatırımlar (dyy) ile Patent sayısı arasında çift yönlü, anlamlı ve pozitif ilişki mevcuttur. Adımsal Regresyon Testi analizine göre, GSMH’da %1’lik bir artış DYY üzerinde %1.20’lik bir artış meydana getirirken, Ar-Ge’ye yapılan harcamalarda %0.65’lik bir artış meydana getirmiştir. Asıl artış patent üzerinde etkili olmuştur, %2.68’lik bir artışa neden olmuştur. GSMH’da %1’lik bir artış, Bilyayno’da %12.54’lük bir artış yaratmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|