18.yy’da Osmanlı’da Batılılaşma eğilimleri, Batı karşısında gerilemenin önüne geçmek için zorunlu bir refleks olarak ortaya çıkar. Ancak bu refleks beraberinde Batı’nın nasıl alınması gerektiği noktasında bir takım tartışmaları da getirmiştir. Özellikle bu tartışma kültür ve medeniyet alanında gizlidir. Buradaki kültür ve medeniyet yalnızca sosyolojik bir kavram analizinden ibaret değildir. Bu kavramların nasıl ele alınacağı bir milletin yaşam şekline yön vererek onu yeniden icat ya da reforme edilmesi düşünülen bir kalıba sokar. Diğer bir ifadeyle ona yeni bir kimlik sağlar. İşte çalışmada, bu kimliklerin nasıl inşa edilmeye çalışıldığı, inşa edilmesi düşünülen kimliklerin kuramsal olarak etno-sembolcü ve modernist yaklaşımlarla nasıl okunabileceği ve bu farklı kimliklerin tek bir çatı altında nasıl nitelendirilebileceği incelenecektir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|