Görüntüleme
44
İndirme
19
Kutsal kitaplar, peygamberlere sadece mana olarak mı yoksa hem lafız hem de mana olarak mı bildirildiği hususu hep tartışılmıştır. Kur'an'ın mana yönüyle Cenab-ı Hakk'a ait olduğu hususunda İslam âlimleri hemfikirdirler. Ancak lafız ve mananın aidiyeti hususunda; mananın Allah’a, lafzın Hz. Peygamber’e veya Cebrail'e (a.s.) ait olması; ya da hem lafzın hem de mananın Allah’a ait olması gibi değişik görüşler ileri sürülmüştür. İlâhî hitapta lafız–mana aidiyeti hususunda zikredilen görüşler içerisinde racih olanı, Kur'an'ın manaları gibi, lafızlarının da Allah'a ait olması, bunlarda Cebrail'in (a.s.) hiçbir müdahale ve katkısının olmaması, Hz. Peygamber'in de bu lafızları işitip ve onları İlâhî kudret ile olduğu gibi kavrayıp aktarmasıdır. Hristiyan inancında da Kutsal Kitabın, Ruh tarafından ilham edildiği ve dolayısıyla bu kitapların asıl yazarının Tanrı olduğuna inanılmaktadır. İnsanların da, Tanrı tarafından bu yazma işinde kullanılan vasıtalar olduğu kabul edilmektedir. Bu yaklaşım Hristiyanları, literal ilham fikrine yönlendirmiştir. Bu fikre göre Mukaddes Kitap'taki tüm ifadeler; Tanrı katından yazdırılmıştır. Literal ilham düşüncesi, Yahudilikte ve de Hristiyanlıkta, asırlarca süregelen bir inanış olmuştur. Ancak, eleştirel ve edebî Kitab-ı Mukaddes çalışmalarıyla birlikte, literal ilham düşüncesi sarsılmış ve Hristiyan teolojisi tarafından, Kutsal Kitabın hem İlâhî hem de beşerî olduğu kabul edilmiştir. Bu makalede Kur'an'ın, mevcut Tevrat ve İncil'ler den farklı olarak, İlâhî iradeyi bizzat İlâhî hitapla olduğu gibi aktarması yönüyle özel bir değer taşıdığı, lafız veya mana bakımından inşasında harici bir müdahalenin olmaması nedeniyle, İlâhî hitabın orijinal ifadesi olduğu meselesi ele alınacaktır.
The Holy Scriptures have always been discussed whether the prophets are informed only as a man or as a word or as a man. The Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an. Only the word and the meaning of the word and the meaning of the word and the meaning of the word. The Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) or the Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) or the Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) or the Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) or the Prophet (peace and blessings of Allah be upon him). The Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an, the Qur’an is the Qur’an. The Prophet (peace and blessings of Allah be upon him) is the one who hears the words of the Prophet (peace and blessings of Allah be upon him). It is also believed in Christian faith that the Holy Book is inspired by the Spirit and therefore the original author of these books is God. It is also believed that people are the means used by God in this work of writing. This approach has directed Christians to the idea of literal inspiration. According to this idea, all the expressions in the Holy Book are printed from God. The literal thought of inspiration, in Judaism and in Christianity, has been a persistent belief for centuries. However, the critical and literary Book, along with the work of the Holy Book, has been stumbled by the literal thought of inspiration and has been recognized by Christian theology that the Holy Book is both divine and human. In this article, the question will be discussed that the Qur’an, unlike the present Tevrat and the Bible, has a special value in the direction of transmitting the Divine will as it is with the Divine speech, because there is no external intervention in the construction in terms of speech or man, is the original expression of the Divine speech.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley