Kemal Abdulla'nın Azerbaycan'da 2004 yılında yayımlanan ve Azerbaycan’ın ilk postmodern romanı olarak nitelendirilen Yarımçıq Elyazma adlı eserinde Gérard Genette’in metinselaşkınlık (transtextuality) olarak ifade ettiği durumu bütünüyle ortaya koyan, orijinal Dede Korkut Hikâyeleri’yle doğrudan ve açık bir şekilde ilişkili, yorumsal özellikler gösteren yeni bir Dede Korkut hikâyesi mevcuttur. Romanın birbiri içine geçirilmiş iki ana olay dairesinden biri olan bu hikâye, Dede Korkut Hikâyeleri’nin bilinen olay ve kişilerinin postmodern bir roman anlayışı ile polisiye roman kurgusuna dönüştürülmüş biçimidir. Eserde polisiye kurgunun temel ilkelerinden olan suç ve muammanın yerini Oğuzda bulunan casusun kim tarafından serbest bırakıldığı meselesi tutar. Araştırmayı yapan, polisiye kurgulardaki dedektif ve yardımcısı ikilisini andıran Bayındır Han ve onun soruşturmaları kaydetmesi için yardımcı olarak seçtiği ve Oğul Korkut diye seslendiği Dede Korkut'tur. Romanın Dede Korkut Hikâyeleri’nde görülen üstün kişiliğinden farklılaşan yanları dolayısıyla en dikkat çekici kişisi olup aynı zamanda metnin anlatıcısı durumundaki Dede Korkut’un da söz konusu suça karışmış olduğu metnin başından beri bellidir. Biri Şah İsmail ile diğeri Dede Korkut Hikâyeleri’yle ilgili hikâyenin en heyecanlı noktalarda sürekli olarak birbirini kesmesi üzerine kurulu eserde merakın giderilmesi sürekli olarak ertelenir. Üstkurmaca yoluyla metnin adeta analizinin yapıldığı metnin başındaki üç önsözde konuşan dış çerçevedeki anlatıcının durmaksızın ürettiği, okurdaki merakı artırmaya yönelik sorular metin boyunca da devam eder. Bu makalede Yarımçıq Elyazma’da geleneksel polisiye romanların kalıplarının parodi ve ironi yoluyla yapısöküme uğratılarak nasıl kullanıldığı gösterilecek, altmetin (hypotext) olarak kendini göteren ve çeşitli metinlerarasılık teknikleri kullanılarak postmodern roman haline getirilen Dede Korkut Hikâyeleri’nin Yarımçıq Elyazma'daki görünümleri incelenecek, polisiye roman kurgusuna dönüşmesinin izleri takip edilecek, yazarın bu tarz bir kurguya başvurmasının postmodernizmin yönelimleriyle ve orijinal Dede Korkut Hikâyeleri’nin kurgusuyla ilgisi irdelenecektir.
In Kemal Abdulla's work, published in Azerbaijan in 2004 and referred to as the first postmodern novel of Azerbaijan, Half-City Elyazma, Gérard Genette's status as transtextuality is fully revealed, there is a new Dede Horror story that shows interpretative characteristics directly and clearly related to the original Dede Horror Stories. This story, which is one of the two main events apartments in each other of the novel, is the form of the known event of Grandfather's Horror Stories and the postmodern novel concept of their persons that has been transformed into a police novel fiction. In the work, the police holds the question of who the spy in the Son is released by the crime and the treatment, which is one of the basic principles of the fiction. The investigator, who looks like the two detective and assistant in the police offices, is Mr. Han and Dede Korkut, whom he has chosen as a assistant to record the investigations and whom he calls Son Korkut. It is clear from the beginning of the text that the novel is distinguished from the superior personality seen in the Stories of Father's Fear and is also the most notable person in the text's narrative status that Father's Fear is also involved in the crime. One is Shah Ismail and the other is delayed to remove the curiosity in the work established on the continuous cutting of the story on the most exciting points of the story about the Grandfather's Horror Stories. Thro
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|