Sözlükler, her dilin söz varlığının temel kaynaklarıdır. Bir dilin söz varlığı sözcükler, deyimler, terimler, atasözleri, kalıplaşmış sözler, mecazlar ve yan anlamlar gibi güçlü ve zengin bir kavram dünyasından oluşmaktadır. Söz varlığının niteliğinin zengin olması, dilin kullanım sürecinde ortaya çıkmaktadır. Kullanıldıkça dilde deyimler, mecazlar, yan anlamlar, argo, lehçe, ağız gibi ögeler ortaya çıkmaktadır. Dilin anlam dünyasında oluşan bu zengin karışım da sözlüklere taşınmaktadır. Toplumum duygu ve düşünce dünyasını yansıtan bu zengin karışıma göre sözlükler oluşturulur. Deyim sözlükleri, terim sözlükleri, lehçe sözlükleri, kavram sözlükleri gibi… Sözlüklerin oluşturulmasında dil biliminin bir alt dalı olan sözlük biliminden (lexicologie), yararlanılır. Sözlükler oluşturulurken sözcüklerin kökeni, anlamı, türü, hangi bağlamda kullanıldığı gibi birçok özellikler dikkate alınır. Sözcüklerdeki çok anlamlılık sözlüklerin oluşturulmasında en çok dikkate alınması gereken hususlardan birisidir. Sözcüklerin temel anlamının yanında kazandığı yan anlamlar, mecazlar, deyimleşmeler dilin kavram dünyasını yansıtır. Dilin zenginliğini yansıtan bu durumun sunuluşunda uygun bağlamların oluşturulması gerekir. Bu bağlamların oluşturulmasında edebi metinlerden örnekler alınarak dilin estetik ve kültürel bir öge olduğu sezdirilir. Sözlüklerin temel işlevinden birisi de öğrenme öğretme araçları olmalarıdır. Sözcüklerin anlamının açıklanışında kullanılan ifadeler, anlatım biçimleri öğrenmeyi etkiler. Özellikle okul sözlükleriyle iki dilli sözlüklerde sözcüklerin anlamının açıklanışında kullanılan anlatım biçimleri ve teknikleri öğrenmeyi etkiler.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|