Dilin gayesi düşünce alışverişini sağlamak, yani anlamı aktarmak olduğuna göre yazı dilinin de bu bağlamda önemli işlevi vardır. Anlamın oluşması, yazılı ifadenin doğru ve yazım kurallarına uygun bir şekilde kullanılmasına bağlıdır. Yazı, dilin kurallarıyla uyum sağladığı sürece düşünce ya da anlamı biçimlendirir. Temel işlevi anlam taşıyıcı bir öge olan dilin, yazılı olarak ifade edilişinde yazının imkânları ölçüsünde değer kazandığını dikkate almak gerekir. Yazılı anlatımın varlığı dilin kurallarına ve düşüncenin varlığına dayanır. Düşünce ise yazılı anlatımla gelişir, derinleşir. Yazım kuralları, dilin gelişme sürecinde ortaya çıkan dil bilgisi kurallarına bağlı olarak biçimlenir. Öyleyse yazı-yazım ikilisiyle dil dizgesi arasında bir ilişki vardır. Dil dizgesinin temeli anlam ve ses ögelerine bağlı olduğundan, bu araştırmada yazı-anlam ve yazım-ses ilişkisi eleştirilmeye çalışılmaktadır. Böylece yazım kurallarıyla dilin anlam ve ses dizgeleri arasındaki ortak yapılar çalışılacaktır. Araştırmada ortaya konan tezin desteklenmesi için anlam-yazı, yazım-ses ilişkileri alan yazından destek alınarak açıklanmıştır. Daha sonra Türk Dil Kurumu tarafından 2005 yılında çıkarılan yazım kılavuzundaki örneklerde bu ilişkinin varlığı eleştirel bir yaklaşımla tartışılmıştır. Sonuç olarak Türkçenin yazım kurallarının, anlam ve ses özellikleri esas alınarak yapılandırıldığı, bazı anlam olaylarının dilin yazım kurallarına yansıtılmadığı, sesçil bir alfabenin Türkçenin ses söyleyişine uygun olduğu görüşüne varılmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|