1970’li yıllarda yaşanan mali krizler sonucunda gelişmiş ülkelerin devlet yapısında bir dönüşüm yaşanmıştır. Merkezi hükümetlerin yanında kentlerin siyasi ve ekonomik güçleri de artmaya başlamıştır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde aynı dönemde yaşanan hızlı nüfus artışı sonucunda metropollerin sayısının artması bu süreci hızlandırmıştır. Metropoliten alanda yaşanan bu değişimler metropoliten alanın yönetiminde de değişiklik yapılmasını bir gereklilik haline getirmiştir. Metropoliten alanların nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin görüşler geliştiren metropoliten yönetim okulu ve kamu tercihi okulu gibi yaklaşımlar yerine yeni bölgeselcilik gibi yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Yeni bölgeselcilik yaklaşımı, metropoliten alandaki yerel yönetim birimlerinin birleştirme ya da parçalama gibi tek bir yöntem yoluyla yönetilmesini reddeder. Metropoliten alanların yönetilmesinde önemli olanın kamu kuruluşları ve özel kesim arasında kurulacak ilişkiler olduğunu savunur. Türkiye’de büyükşehir belediyelerine ilişkin reform çalışmaları yeni bölgeselcilik yaklaşımından etkilenmektedir. Büyükşehir belediyelerine ilişkin 2004, 2008 ve 2012 yıllarında gerçekleştirilen yasal düzenlemelerde yeni bölgeselcilik yaklaşımının temel özellikleri görülmektedir. Ancak, bu düzenlemeler, Türkiye’nin sahip olduğu yönetim geleneği ve ekonomik yapı gibi kendine özgü özellikleri nedeniyle çeşitli değişikliklere uğramaktadır.
Alan : Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|