Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
121
İndirme
26
19.yy’ın ortalarında başlayıp 20.yy’ın hemen başında, her alanda Kıta Avrupası’na yayılan köklü değişimler sanat ve düşünce alanında da kendisini göstermiştir. Bütün sanat tarihi içerisinde hem biçimsel hem de düşünsel anlamda bu kadar tutarlı ve güçlü dönüşüm hiçbir zaman olmamıştır. Sanatın, estetiğin, sosyolojinin, felsefenin ve hatta hayatın derinden sorgulandığı bu dönemde Fütürizmle başlayan anarşist sanat tavrı Dada ile biçimsellik kazanmıştır. Geçmişin bütün sanatsal tavırlarını reddedip, yerine anti-estetik, anti-sanat bir yapı öneren Dadacı sanatçılar içinde Alman sanatçı Kurt Schwitters (1887-1948), yapmış olduğu enstalasyonlar ve performanslar ile ayrı bir yerde konumlanır. O, yaptığı bütün işleri Merz olarak adlandırırken, bu işler üzerinden, anlam ve anlamsızlık üzerine sorgulamalar yapar. Üç boyutlu, bütün mekânı kaplayıp/kapatıp kendisini mekâna dönüştüren enstalasyonları, bitmiş hali planlanmış enstalasyon olmanın ötesinde sanatçıyla birlikte doğup, O’nunla birlikte yaşayan daha açık bir söylemle sanatçının yaşam pratiği haline dönüşen işlerdir.
The root changes that began in the mid-19th century and in the early 20th century, spread to the continental Europe in all areas, also showed themselves in the field of art and thought. There has never been such a consistent and strong transformation in both formal and mental terms throughout the art history. In this period in which art, aesthetics, sociology, philosophy, and even life were deeply questioned, the anarchist art attitude that began with futurism gained formality with Dada. In the Dadaci artists who rejected all the artistic attitudes of the past, and instead suggested an anti-esthetic, anti-artistic structure, German artist Kurt Schwitters (1887-1948), is placed in a separate place with his installations and performances. When he calls all his work Merz, he makes questions about meaning and meaninglessness through these things. Three-dimensional installations that cover and shut the whole space and turn it into a place are works that, beyond being a planned installation, are born with the artist and living with him with a more clear speech, become the practice of the artist’s life.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley