Dil planlaması, dilin gelişimine akılcı, amaçlı ve örgütlü bir müdahale olarak tanımlanabilir. Çeşitli etkinlik alanlarını kapsayan böyle bir planlama, hem dilin kendisiyle (söz varlığı, türetim, vb.) hem de dil dışı hususlarla (dilin toplumsal konumu, yazımı, vb.) ilgili olabilir. Bu açıdan bakınca, Türkiye Türkçesi, daha önce de olmakla birlikte özellikle Cumhuriyet döneminde ciddi bir planlama (yazı devrimi, dilde özleş(tir)me, vb.) geçirmiş bir dildir. Cumhuriyet öncesinde bu planlama daha çok yazı dilini sadeleştirme gayretleri biçiminde görülür. Yeni Lisan Hareketi de genellikle bu gayretlerin bir halkası olarak kabul edilir. Ancak II. Meşrutiyet sonrasında Genç Kalemler dergisiyle ortaya çıkan bir dil ve edebiyat akımı olarak da nitelenen bu hareket, içeriği dikkate alındığında bir klasik dil planlaması girişimi olarak değerlendirilebilir, çünkü klasik dil planlamalarında yaygın biçimde karşılaşılan durum tespiti, planlama, uygulama ve geri bildirim aşamalarını az çok içermektedir. Bu nedenle, Yeni Lisan’ı yalnızca dili sadeleştirmeye yönelik bir hareket şeklinde sınırlandırmayıp bir planlama girişimi olarak görmek daha uygun olabilir. Yazıda dil planlaması kuramlarının ışığında Yeni Lisan Hareketi incelenecek ve bu hareketin dil planlamasını andıran yönleri ortaya konacaktır. Dilde sadeleşme hareketinin bir parçası gibi görülen Yeni Lisan’ı aynı zamanda bir planlama girişimi olarak değerlendiren bu yazıyla Türkiye Türkçesinin geçirdiği dil planlaması tarihinin gözden geçirilmesine katkıda bulunulması umulmaktadır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|