Giriş: Bağlanma kuramını ilk olarak Bowlby açıklamıştır. Yaşamın ilk yıllarında oluşan bağlanma, daha sonraki psikopatolojik süreci de etkilemektedir. Obsesif kompulsif bozukluk(OKB) günümüz ruhsal hastalıklar sınıflandırma ölçütlerinde kaygı bozuklukları ana başlığında yer alan; tekrarlayıcı biçimde zihni meşgul eden ve kaygıyı arttıran düşünceler ile endişeyi azaltan tekrarlayıcı davranışlarla tanımlanmaktadır. Amaç: OKB’li ergenlerle başka bir hastalığı olan ve sağlıklı ergenlerin bağlanma özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Araştırma grubunu polikliniğimize başvuran 12-18 yaşları arasında 30 OKB’li ergen alındı. Birinci kontrol grubunu (poliklinik kontrol) oluşturan ve farklı psikiyatrik tanı alan ergenler çalışma grubuyla eşleştirilerek olabildiğince yakın yaş ve cinsiyette olması, öykülerinde OKB ve başka grup anksiyete bozukluğu, zihinsel ve motor gerilik, yaygın gelişimsel bozukluklar, psikoz, epilepsi ve diğer nörolojik bozuklukların olmaması temel alınmıştır. İkinci kontrol grubu (sağlıklı kontrol);okul rehberlik ve sınıf öğretmenlerince değerlendirilerek okulda ve evde uyumlu, davranış sorunları olmayan başarılı öğrenciler olmaları öngörülmüştür. Tüm gruptaki ergenlerin anne ve babasının sağ ve birlikte yaşıyor olması aranmıştır. Ebeveyn ve arkadaşlara bağlanma envanteri kısa formu (EABE) ile anne ve babaya bağlanmaları ve Sosyotropi-Otonomi ölçeği (SOSOTÖ) kullanılarak tüm katılımcıların bağımlılığa ve özerkliğe dayalı kişilik özellikleri değerlendirilmiştir. Bulgular: Bağlanma özelliklerine bakıldığında OKB grubu ile sağlıklı kontroller arası fark yok, hastalığı olan kontrollerde fark vardı. (p<0.05) Bağlanma puanları karşılaştırıldığında anneye bağlanma puanı ortalama 37,0; baba bağlanma ortalama 35,1; anne baba bağlanma puanı 72,1 iken OKB en yüksek puana ve sağlıklı gruplar ile birlikte ortalama üstü iken, diğer kontrol grubu ortalama altında puanlara sahip bulundu. Sosyotopi ve otonomi puanlarına bakıldığında sağlıklı grup yüksek puanlara sahipken, OKB’li ergenler ikinci sırada ve farklı psikiyatrik tanı alan grup en düşük puanlara sahipti. Tartışma: Çalışmada bağlanma güvenliği ile OKB arasında anlamlı ilişki çıkmaması katılımcıların ergenliğin tüm dönemlerini içeriyor olması etkili olmuş olabilir. Bilindiği üzere geç ergenlik döneminde bağlanma ve duygusal yatırımlar anne ve babadan başkasına aktarılmış olabilir. Genelde kaçıngan özelliklerin olmaması OKB’ yi genel anlamda diğer bunaltı bozukluklarından ayırt etmede kullanılabilir.
The connection theory was first explained by Bowlby. The bond formed in the first years of life also affects the subsequent psychopathological process. Obsessive compulsive disorder (OCD) is defined by repetitive behaviors that involve mind and increase anxiety and reduce anxiety, which are the main headline of anxiety disorders in today’s mental diseases classification criteria. The purpose is to compare the linking characteristics of healthy adolescents with OCD and other diseases. Method: A group of researchers from 12 to 18 years of age who applied to our clinic took 30 OKB adolescents. Adults who form the first control group (polyclinical control) and receive a different psychiatric diagnosis are based on being as close to age and gender as possible, accompanied by the working group, in their stories of OCD and other groups of anxiety disorders, mental and motor tension, common developmental disorders, psychosis, epilepsy and other neurological disorders. The second control group (health control); school guidance and class teachers are expected to be successful students in the school and at home, not having behavioral problems, assessed by. All of the young people in the group were asked to live with their parents and parents right and right. Relationship to parents and friends with the short form (EABE) and relationship to parents and parents and using the Sociotropic-Autonomic Scale (SOSOTÖ) the personality characteristics of all participants based on dependence and autonomy have been evaluated. Results: In view of the linking characteristics, there was no difference between the OKB group and healthy controls, there was a difference in the controls that had the disease. (p<0.05) When compared with the linking points, the linking score to the mother was an average of 37,0; the father’s linking average was 35,1; the parent’s linking score was 72,1 while the OKB was at the highest score and above the average with healthy groups, while the other control group had points below the average. In terms of sociotopic and autonomy scores, the healthy group had high scores, while the OKB adolescents were second and the group with different psychiatric diagnoses had the lowest scores. Discussions: The lack of meaningful relationship between connectivity security and OKB in the study may have been effective that the participants include all periods of adolescence. As it is known in the late adolescence, connectivity and emotional investments may be transferred from the mother and father to someone else. Usually, the absence of escaping features can be used to distinguish OKB from other depression disorders in general.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|