Sanat Eğitimi ülkemizde ve dünyada hala tartışılan bir kavramdır. Sanat ve sanat eğitimi çağımızın önemli bir bilim dalıdır ve gereklidir. Ülkemizde sanat eğitimi güzel sanatlar adı altında verilmektedir. Güzel sanatlar çeşitli açılardan sınıflandırılabilir. Sanat eseri üretmede kullanılan malzemenin dikkate alındığı geleneksel sınıflandırmada güzel sanatlar üç ana başlık altında incelenir: Görsel (plastik) sanatlar, işitsel (fonetik) sanatlar ve dramatik (ritmik) sanatlar. Dramatik (ritmik) sanatlar içinde yer alan sinema başlangıçta basit bir eğlence türü olarak görülmüştür. Fakat günümüzde önemli bir ticaret ve sanayi dalı durumuna gelmiştir. İlk çıktığı dönemlerde ses ve görüntüyü birlikte kaydeden teknoloji olmadığı için sessiz filmler çekiliyordu. Ses ve görüntü birlikte kullanılmaya başladıktan sonra sinema bir eğlence aracından, çok yönlü bir anlatım aracına dönüştü. Sinema kendine özgü bir anlatım aracıdır. Görüntüler ve sesler onun dilinin unsurlarıdır. Ülkemizde sinema eğitimi 1970’lerin ortalarında başlamış, günümüze kadar geçen süreçte Güzel Sanatlar Fakültelerinin ve İletişim Fakültelerinin bölümlerinden biri olarak akademik eğitimde yerini almıştır. Yeni bir sanat dalı olan sinema, İletişim Fakülteleri’nde bir bilim olarak, Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde ise bir sanat formu olarak ele alınmaktadır. Literatür taramasının kullanıldığı bu çalışmanın amacı: Türkiye’de ki Sinema Televizyon Eğitimini ele alarak, sinemanın bir sanat alanı olarak tanınması için yapılabilecekleri tartışmak ve önerilerde bulunmaktır. Bu alanda yapılacak yeni araştırmalar, uzun vadede Güzel Sanatlar Fakültelerinde verilen sinema televizyon eğitiminin kalitesini arttıracaktır.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|