Gelenek ve gelecek birbirinin mütemmim cüzüdür. Ses bilimindeki bütünleyici dağılım misali bu tamamlama işi, söz ve şiir söz konusu olduğunda, dilcilikte edinim (compedence) diye adlandırılan ve kendine has kuralları olan bir örgü hâlinde gerçekleşir. Bu örgünün temellerinden olan şekil bilgisinin en çetin ve hayranlık uyandıran konularından biri de anlam olaylarıdır. Zıtlık da dahil sınırlandırılamayacak çağrışımlar hevengi olarak Türkçenin göz alıcı köklerinden biri de “kokmak” fiilidir. Bu bağlamda “Nedîmâne Koku” olarak adlandırılan kullanım özelliğinin Nedîm tarafından ifadesi şöyledir: Malûmdur benim suhanum mahlas istemez Fark eyler anı şehrimizin nüktedânları Bu çalışmada gelenek kelimesiyle Osmanlı şair okulunun bir parçası olan nazire geleneği kastedilmektedir. Dil söz konusu olduğunda sadece şiir değil her kullanım bir önceki kullanıma naziredir. Terim olarak nazire, bunun belli kurallar dahilinde yapılmış olanıdır. Bu çalışmada “Kokmak” fiilini redif olarak kullanan Şeyhî, Nedîm ve İzzet Ali Paşa’nın dil kullanımındaki benzerlik, ortaklık ve farklılıkları dilbilimsel yöntemle mukayese edilerek geleneğin geleceğe tesiri ve Nedîmâne üslûpla nasıl farklılaştığı ortaya çıkarılacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|