İslam geleneğinde Allah’ın doksan dokuz isminin yaygın olarak bilinmektedir, ancak bu sayının bazı tarikatlarda dokuz yüz doksan dokuz olarak karşılık bulduğunu söylemek mümkündür. Sonuçta Allah’ın kendisini sıfatları ile kullarına bildirmesine bağlı olarak isimlerinin sonsuz sayıda olduğu da belirtilmektedir. Bu çerçevede İslam ve tasavvuf çatısı altında “Esma’ü’l-hüsna” yaygın adıyla bilinen eserler ortaya konulmuştur. Bu anlayış Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında da ciddi bir karşılık bulmuş ve gerek manzum gerekse mensur oldukça fazla “Esma’ü’l-hüsna” yazılmıştır. Türk şiirinde ilâhî isimler üzerinde yapılan sınırlı bir çalışmada Anadolu sahası dışında kırk altı, Anadolu halk şiirinde yirmi, tekke şiirinde kırk dokuz, divan şiirinde de kırk sekiz isim, kullanılışlarıyla birlikte gösterilmiştir. İlahî isim ve sıfatların şerhi ve açıklamaların olduğu bu eserlerde, isim ve sıfatların kapsamı, hükmü, varlık âlemindeki tezahürleri gibi hususlar yer almaktadır. Yunus Emre’nin divanına bu bağlamda baktığımızda “Hak, Hâlık, Allah, Rahmân ve Rahîm” isimleri başta olmak üzere Arapça kökenli diğer bazı kelimelerin çoklukla, bunun yanı sıra Farsça kökenli “Hudâ ve Yezdân” kelimelerinin bir kez kullanıldığı görülmektedir. Türkçe kökenli “Tanrı ve Çalap” kelimelerin ise yoğun olarak tercih edildiği görülmektedir. Bununla birlikte Yaradan kelimesi hem bir isim hem de sıfat yönleriyle Allah’ı ifade etmede kullanılmıştır. Bu çalışmada Yunus Emre’nin Allah’ı ifade etmede kullandığı kelimelerin kökeni, anlamı ve beyitlerde hangi bağlamlarla, hangi maksatlarla kullanıldığı üzerinde durulacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|