Osmanlı İmparatorluğu’nda kendileri de sanatın çeşitli alanlarında eserler veren padişahlar ve devlet adamları devrin sanatçılarını teşvik etmiş ve korumuşlardır. Bu destek, Klâsik Türk edebiyatında birçok önemli şairin yetişmesine ve yeni eserlerin kaleme alınmasına zemin hazırlamıştır. Araştırmacılara göre, manzum ve mensur olmak üzere toplam 46 eser kaleme almış olan ve iki hamse oluşturacak kadar mesnevîsi bulunan Bursalı Lâmi’î Çelebi (1472-1533) de bu isimlerin arasındadır. Özellikle Molla Câmî (1414-1492)’den yaptığı tercümelerden dolayı “Câmî-i Rûm” lakabıyla anılan Lâmi’î’nin eserlerinden bir kısmını devlet adamlarının da teşvikiyle Arap ve Fars edebiyatlarından yapılan çeviriler oluşturmaktadır. Yunan asıllı bir hikâyeden Sehl b. Harun Destemeysânî (ö. 830) tarafından Arapçaya; Unsûrî (ö. 1040) tarafından Farsçaya çevrildiği düşünülen Vâmık u Azrâ bunlardan biridir. Eserini Kanuni Sultan Süleyman’ın arzusu ve Kazasker Kadirî Çelebi’nin teşviki ile yazan Lâmi’î, eserini oluştururken Unsurî’nin Farsça Vâmık u Azrâsını doğrudan doğruya tercüme etmemiş, içinde bulunduğu maddî ve kültürel ortamdan da faydalanarak telif bir eser ortaya koyarak hikâyeyi yerlileştirmiştir. Bu çalışmada, Lâmi’î’nin Vâmık u Azrâ mesnevîsinde hikâyeye kattığı yerli unsurlar ile eseri mahallîleştirirken kullandığı düşünülen değiştirme, mecazlaştırma, örnek gösterme gibi yöntemler tespit edilmiş ve eserden seçilen örneklerle incelenmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|