Abstract:

Sermaye hareketlerinin makroekonomik etkilerinin irdelenmeye başlamasıyla birlikte dış borçların ekonomiye etkileri hareketli analiz konularından biri olmuştur. Çalışmaların çok çeşitli olması ortak bir hipotezin oluşturulup kabul edilmesini sağlamayı zorlaştırsa da iktisat yazını sermaye girişleri ve büyüme arasında borçların sürdürülebilirlik göstergesi olarak tanımlanan bir eşik değerin varlığı altında doğrusal olmayan bir ilişki tanımlanmaktadır. Bir finansman aracı olarak görülüyor olması dış borçların makro iktisadi etkilerini irdeleyen çalışmaların genellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler üzerinde yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. 2008 finansal krizi ile tekrar tartışmaya açılan Keynesyen politikaların etkinliği konuyu gelişmiş ülkeler için de hararetlendirmiştir. Etkileri hala devam etmekte olan bu son finansal kriz ile darlaşan sermaye piyasası hareketleri üretimin sadece toplam miktarını değil sektörler arası dağılımını da etkilemektedir. Bu çalışma yatırım yoğunluğu düşük sektörlerin görece büyüdüğünü gördüğümüz ülke örneklerinden yola çıkarak dış borç ve üretimin sektörler arası dağılımı arasındaki nedensellik ilişkisini Türkiye ekonomisi örneğinde irdelemektedir. Toda Yamamoto yöntemi kullanıldığında Granger analizi yatırım ve sektörlerin görece büyüklüğü arasında ise nedensellik ilişkisi olmadığını göstermekte, dış borçlar ve toplam yatırımlar arasında ve dış borçlar ile üretimin sektör temelli dağılımı arasında ise çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tanımlamaktadır.

Keywords: