Bütün diller çevrelerindeki dillerle ilişki içerisine girerler. Diller zaman zaman alıcı, zaman zaman ise vericidirler. Türkçenin en fazla ilişki içerisinde olduğu dil Arapçadır. Türkçe, Arapça ile ilişkisinde daha çok alıcı dil konumundadır ve bugün Türkçenin Arapçadan almış olduğu unsurlar, Türkçe yazılı kaynaklarda kolaylıkla görülebilmektedir. Ancak Türklerin Arap coğrafyasını uzun bir süre yönetmiş olmasından dolayı Arapçaya pek çok kelime ve gramer unsurunu da vermiştir. Bu makalede Suriyeli bir Arap âlim olan Muhammed Hayrüddin El Esedî’nin Mevsuatü’l- Halep El Mukarene adlı ansiklopedik sözlüğünde Türkçeden Arapçaya verintilenmiş kelimeler ve gramer unsurları konu edilmiştir. Esedî sözlüğünde Türkçeden Arapçaya geçmiş 320 kelimeyi bize bildirmektedir. Ancak bunun zeminini oluşturan uzun bir Türk-Arap ilişkileri tarihi vardır. Esedî’nin sözlüğünde belirtmiş olduğu Türkçe kelimelerin konu bakımından çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Armut, ayran, bastık, bastırma, bekmez, börek, burgul, gibi yiyecek içecek adları; alinazik, çorba, imambayıldı, karnıyarık, kızartma gibi yemek adlarının; peşkir, çamaşır, çarşaf, çizme gibi giyecek adlarının; çakmak, çanak, sebet, tebsi, tava gibi mutfak malzemesi adlarının; kavşak, konak, lokanta, saray, yol, çarşı gibi şehircilik ve mimari ile ilgili kelimelerin; ağa, ağabey, baba, baci, gibi akrabalık adlarının; aşçı, berber, çavuş, baş keteb (başkatip) gibi meslek adlarının; balta, boya, boru, çekiç, çengel, gözlük, soba gibi alet edevat adlarının; alay, onbaşı, yüzbaşi, başa(paşa) gibi askerlikle ilgili kelimelerin Halep Arapçasında yaşadığı görülmektedir. Esedî’nin sözlüğünde belirtmiş olduğu Türkçe kelimelerin yapı bakımından da çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Yol, baş gibi basit kelimelerin; çakmak, konak, kızartma gibi türemiş kelimelerin yanı sıra alinazik, imambayıldı, ağabey gibi birleşik kelimelerin de Arapçada kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bütün diller çevrelerindeki dillerle ilişki içerisine girerler. Diller zaman zaman alıcı, zaman zaman ise vericidirler. Türkçenin en fazla ilişki içerisinde olduğu dil Arapçadır. Türkçe, Arapça ile ilişkisinde daha çok alıcı dil konumundadır ve bugün Türkçenin Arapçadan almış olduğu unsurlar, Türkçe yazılı kaynaklarda kolaylıkla görülebilmektedir. Ancak Türklerin Arap coğrafyasını uzun bir süre yönetmiş olmasından dolayı Arapçaya pek çok kelime ve gramer unsurunu da vermiştir. Bu makalede Suriyeli bir Arap âlim olan Muhammed Hayrüddin El Esedî’nin Mevsuatü’l- Halep El Mukarene adlı ansiklopedik sözlüğünde Türkçeden Arapçaya verintilenmiş kelimeler ve gramer unsurları konu edilmiştir. Esedî sözlüğünde Türkçeden Arapçaya geçmiş 320 kelimeyi bize bildirmektedir. Ancak bunun zeminini oluşturan uzun bir Türk-Arap ilişkileri tarihi vardır. Esedî’nin sözlüğünde belirtmiş olduğu Türkçe kelimelerin konu bakımından çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Armut, ayran, bastık, bastırma, bekmez, börek, burgul, gibi yiyecek içecek adları; alinazik, çorba, imambayıldı, karnıyarık, kızartma gibi yemek adlarının; peşkir, çamaşır, çarşaf, çizme gibi giyecek adlarının; çakmak, çanak, sebet, tebsi, tava gibi mutfak malzemesi adlarının; kavşak, konak, lokanta, saray, yol, çarşı gibi şehircilik ve mimari ile ilgili kelimelerin; ağa, ağabey, baba, baci, gibi akrabalık adlarının; aşçı, berber, çavuş, baş keteb (başkatip) gibi meslek adlarının; balta, boya, boru, çekiç, çengel, gözlük, soba gibi alet edevat adlarının; alay, onbaşı, yüzbaşi, başa(paşa) gibi askerlikle ilgili kelimelerin Halep Arapçasında yaşadığı görülmektedir. Esedî’nin sözlüğünde belirtmiş olduğu Türkçe kelimelerin yapı bakımından da çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Yol, baş gibi basit kelimelerin; çakmak, konak, kızartma gibi türemiş kelimelerin yanı sıra alinazik, imambayıldı, ağabey gibi birleşik kelimelerin de Arapçada kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|