Bu çalışmada, Türkçe karşılıklı konuşmada “öznellik” durumu içeren sözceleri ve göstergeleri inceleyeceğiz. Sözlü iletişim alanında “öznellik” kavramı üzerinde çalışmak, “gösterge/gösterici” kavramının mutlaka göz önüne alınmasını gerektirir. Bir sözlü etkileşimde konuşmacı, belirli bir bağlam ve sözcelem durumunda bir takım göstericiler kullanarak, dinleyici konumundaki muhatabına karşı dile getirdiği söyleminde doğal olarak öznel bir duruş sergiler. Dilsel olgulardan söylemsel parçaların oluşturduğu bu öznellik göstericileri daha çok parçasal unsurlardan oluşmakla birlikte bürünsel unsurlardan da oluşabilir. Parçasal unsurlar arasında başlıca iki dilsel sınıftan söz etmek gerekir ki bunlar “görüş” ve “kip” unsurlarıdır. Bunun en somut örneği olan kişi adıllarından “ben”, konuşan öznenin kendini söylemine odaklaması ve sözcelem açısından önemli bir öznel değer taşıması bakımından belirleyici bir göstergedir. Bunun gibi, sözcenin farklı sözdizimsel bölgesinde yer alabilen öznellik göstergeleri ve sözcelemsel işlevleri incelenecektir. Buradan hareketle, öznellik göstericilerinin belirli bir sözdizimsel konumunun olmadığını, aksine sözcenin her yerinde yer alabileceğini söylemek mümkündür. Zira bu sözdizimsel durum, Türkçenin esnek yapısı ve işleyişine de gayet uygundur. Diğer yandan, öznellik göstericileri olarak işleyen kipsel unsurlar da çeşitli sözcelerde, farklı sözdizimsel konumlarda incelenerek sözcelemsel değer ve söylemsel işlevleri üzerinde durulacaktır. Bununla birlikte, konuşan öznenin kişisel duruşu ve söyleminin öznellik durumunu ortaya koyan parçaüstü yapı yani bürünsel unsurların varlığı ve nasıl yorumlanması gerektiği de araştırılacaktır.
Bu çalışmada, Türkçe karşılıklı konuşmada “öznellik” durumu içeren sözceleri ve göstergeleri inceleyeceğiz. Sözlü iletişim alanında “öznellik” kavramı üzerinde çalışmak, “gösterge/gösterici” kavramının mutlaka göz önüne alınmasını gerektirir. Bir sözlü etkileşimde konuşmacı, belirli bir bağlam ve sözcelem durumunda bir takım göstericiler kullanarak, dinleyici konumundaki muhatabına karşı dile getirdiği söyleminde doğal olarak öznel bir duruş sergiler. Dilsel olgulardan söylemsel parçaların oluşturduğu bu öznellik göstericileri daha çok parçasal unsurlardan oluşmakla birlikte bürünsel unsurlardan da oluşabilir. Parçasal unsurlar arasında başlıca iki dilsel sınıftan söz etmek gerekir ki bunlar “görüş” ve “kip” unsurlarıdır. Bunun en somut örneği olan kişi adıllarından “ben”, konuşan öznenin kendini söylemine odaklaması ve sözcelem açısından önemli bir öznel değer taşıması bakımından belirleyici bir göstergedir. Bunun gibi, sözcenin farklı sözdizimsel bölgesinde yer alabilen öznellik göstergeleri ve sözcelemsel işlevleri incelenecektir. Buradan hareketle, öznellik göstericilerinin belirli bir sözdizimsel konumunun olmadığını, aksine sözcenin her yerinde yer alabileceğini söylemek mümkündür. Zira bu sözdizimsel durum, Türkçenin esnek yapısı ve işleyişine de gayet uygundur. Diğer yandan, öznellik göstericileri olarak işleyen kipsel unsurlar da çeşitli sözcelerde, farklı sözdizimsel konumlarda incelenerek sözcelemsel değer ve söylemsel işlevleri üzerinde durulacaktır. Bununla birlikte, konuşan öznenin kişisel duruşu ve söyleminin öznellik durumunu ortaya koyan parçaüstü yapı yani bürünsel unsurların varlığı ve nasıl yorumlanması gerektiği de araştırılacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|