Masal şiiri Sezai Karakoç’un şiirleri içerisinde farklı bir yerde durur. Modernlik ve gelenek arasında tavrını gelenekten yana alan fakat geleneği yenilenebilir ve sürdürülebilir formda gören Karakoç, İslam medeniyetini Batı’ya karşı savunurken adeta Doğu’nun da hukukunu bu çatı altında koruyan bir edayla konuşur. Bu bağlamda şiir, bir oryantalizm eleştirisi olarak görülebilir. Oryantalizm, Batı’nın kendinden olmayan kültür ve medeniyetleri değiştirmeye ve böylece de onları denetim altına almayı hedefleyen bir düşünüş biçimi olarak karşımıza çıkar. Nitekim Edward Said Oryantalizmi, Batı ve Doğu arasındaki epistemolojik ve ontolojik düşünüş ayrımı biçiminde zikreder. Batılı zihniyetin düşünüş formu olarak oryantalizm, öznenin nesne karşısındaki hiyerarşik üstünlüğünü dolayımlayan ve özneyi tehdit eden her bir unsurun denetimini öngören ufka sahip görünür. Fatma Erkman Akerson’un da ifadesiyle Said bu eserinde yapısöküm metodunu kullanır. Çok yönlü bir okuma modeli olarak yapısöküm, metinde yer alan gizli hiyerarşik yapıları deşifre eder ve hiyerarşilerin esasında yapılandırılmış hiyerarşiler olduğunun altını çizer. Çünkü hayatın realitelerinde özne ve nesne diye bir ayrıma tesadüf edilmez. Bunlar ancak hakikati temellük ettiği vehmiyle hareket eden zihnin, kendini inşâ etmek için üretmek zorunda olduğu tali ögelerdir. Bu bağlamda Masal şiiri, hem bir oryantalizm eleştirisi içerir hem de edebiyatla sosyolojinin iç içe geçtiği bir metin örneği olarak dikkat çeker.
Masal şiiri Sezai Karakoç’un şiirleri içerisinde farklı bir yerde durur. Modernlik ve gelenek arasında tavrını gelenekten yana alan fakat geleneği yenilenebilir ve sürdürülebilir formda gören Karakoç, İslam medeniyetini Batı’ya karşı savunurken adeta Doğu’nun da hukukunu bu çatı altında koruyan bir edayla konuşur. Bu bağlamda şiir, bir oryantalizm eleştirisi olarak görülebilir. Oryantalizm, Batı’nın kendinden olmayan kültür ve medeniyetleri değiştirmeye ve böylece de onları denetim altına almayı hedefleyen bir düşünüş biçimi olarak karşımıza çıkar. Nitekim Edward Said Oryantalizmi, Batı ve Doğu arasındaki epistemolojik ve ontolojik düşünüş ayrımı biçiminde zikreder. Batılı zihniyetin düşünüş formu olarak oryantalizm, öznenin nesne karşısındaki hiyerarşik üstünlüğünü dolayımlayan ve özneyi tehdit eden her bir unsurun denetimini öngören ufka sahip görünür. Fatma Erkman Akerson’un da ifadesiyle Said bu eserinde yapısöküm metodunu kullanır. Çok yönlü bir okuma modeli olarak yapısöküm, metinde yer alan gizli hiyerarşik yapıları deşifre eder ve hiyerarşilerin esasında yapılandırılmış hiyerarşiler olduğunun altını çizer. Çünkü hayatın realitelerinde özne ve nesne diye bir ayrıma tesadüf edilmez. Bunlar ancak hakikati temellük ettiği vehmiyle hareket eden zihnin, kendini inşâ etmek için üretmek zorunda olduğu tali ögelerdir. Bu bağlamda Masal şiiri, hem bir oryantalizm eleştirisi içerir hem de edebiyatla sosyolojinin iç içe geçtiği bir metin örneği olarak dikkat çeker.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|