Bu çalışmanın amacı, Shakespeare’in Julius Caesar oyunundaki metinlerarası göndergeleri oluşturan göstergeleri çözümlemek ve bu oyunun dayandığı çekirdek öğeyi saptamaktır. Öztürk Kasar (2009) çevirmek için bir yazınsal metnin çözümlemesine metinlerarasılık ilişkilerinin de incelenmesi adımını Paris Göstergebilim Okulu’nun metin çözümleme adımlarından biri olarak çeviri göstergebilimi yönteminde kullanmak için önermiştir. Metinlerarasılık ilişkilerinin saptanmasında Riffaterre’in (1978; 1983; 1990) metinlerarasılık kuramı kullanılmıştır. Julius Caesar oyununun, Plutarch’ın I. yüzyılda yazdığı The Lives of the Noble Grecians and Romans (Soylu Yunan ve Romalıların Hayatları) başlıklı tarihsel biyografi kitabına dayandığı bulunmuştur. Bu yüzden bu oyunun hipogramı (Riffaterre, 1978) Plutarch’ın bu eseri olarak düşünülmektedir. Riffaterre’in (1978) diğer bir terimi olan dilbilgisel aykırılıklar yoluyla metindeki metinlerarası ilişkiler yaratan göndergeler geri etkili okuma (Riffaterre, 1978) yoluyla çözümlenmiştir ve Shakespeare’in bu oyunda sıklıkla mitolojik ve ikonografik göndergelere başvurduğu bulunmuştur. Çeviri değerlendirmesinde, Öztürk Kasar’ın (Öztürk Kasar ve Tuna, 2015) Çeviride Anlam Bozucu Eğilimler Dizgeselliği kullanılmıştır. Metinlerarası göndergeler saptanan söylemlerin 1942, 1966 ve 2002’de yapılan ve basılan üç Türkçe çevirisinde 16 söylemde 24 anlam bozucu eğilim saptanmıştır. Bu anlam bozucu eğilimlerin dokuzu (%37,5) anlamın aşırı yorumlanması; sekizi (%33,33) anlamın bozulması; dördü (%16,67) anlamın eksik yorumlanması; üçü (%12,5) anlamın bulanıklaştırılması olarak saptanmıştır. Bu durumda, bu çalışmada saptanan 24 anlam bozucu eğilimin 16’sı (%66,67) göstergenin anlam alanı içerisinde Türkçeye aktarılmıştır. Sekiz (%33,33) anlam bozucu eğilim ise göstergenin anlam alanı sınırlarında dolay anlam üretmiştir. Çevirmenlerin Shakespeare eserlerini Türkçeye kazandırmak için bu işe girişmeleri bile takdir edilecek bir durumdur. Kimi anlam bozucu eğilimlerin saptanmış olması bu çevirilerin değerinden bir şey azaltmaz. Yaptığımız çalışmanın temel amacı, yeni yetişen yazın çevirmenlerine göstergebilimsel çözümleme aracılığıyla yazın çevirisinde anlam bozucu eğilimlerin en aza indirgenebileceği ve çeviri metin okuruna edebi haz yaşatabilecekleri konusunda bir ışık tutma gayretidir. Özellikle söz sanatları üzerine kurulu yazın çevirisi, anlam kayıpları için büyük bir risk taşımaktadır, bu engelin üstesinden gelmenin, kaybı en aza indirgemenin yollarından biri olarak Öztürk Kasar’ın (2012) önerdiği Çeviri Göstergebilimi hem çevirmenlere hem de çeviri araştırmacılarına büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Bu çalışmanın amacı, Shakespeare’in Julius Caesar oyunundaki metinlerarası göndergeleri oluşturan göstergeleri çözümlemek ve bu oyunun dayandığı çekirdek öğeyi saptamaktır. Öztürk Kasar (2009) çevirmek için bir yazınsal metnin çözümlemesine metinlerarasılık ilişkilerinin de incelenmesi adımını Paris Göstergebilim Okulu’nun metin çözümleme adımlarından biri olarak çeviri göstergebilimi yönteminde kullanmak için önermiştir. Metinlerarasılık ilişkilerinin saptanmasında Riffaterre’in (1978; 1983; 1990) metinlerarasılık kuramı kullanılmıştır. Julius Caesar oyununun, Plutarch’ın I. yüzyılda yazdığı The Lives of the Noble Grecians and Romans (Soylu Yunan ve Romalıların Hayatları) başlıklı tarihsel biyografi kitabına dayandığı bulunmuştur. Bu yüzden bu oyunun hipogramı (Riffaterre, 1978) Plutarch’ın bu eseri olarak düşünülmektedir. Riffaterre’in (1978) diğer bir terimi olan dilbilgisel aykırılıklar yoluyla metindeki metinlerarası ilişkiler yaratan göndergeler geri etkili okuma (Riffaterre, 1978) yoluyla çözümlenmiştir ve Shakespeare’in bu oyunda sıklıkla mitolojik ve ikonografik göndergelere başvurduğu bulunmuştur. Çeviri değerlendirmesinde, Öztürk Kasar’ın (Öztürk Kasar ve Tuna, 2015) Çeviride Anlam Bozucu Eğilimler Dizgeselliği kullanılmıştır. Metinlerarası göndergeler saptanan söylemlerin 1942, 1966 ve 2002’de yapılan ve basılan üç Türkçe çevirisinde 16 söylemde 24 anlam bozucu eğilim saptanmıştır. Bu anlam bozucu eğilimlerin dokuzu (%37,5) anlamın aşırı yorumlanması; sekizi (%33,33) anlamın bozulması; dördü (%16,67) anlamın eksik yorumlanması; üçü (%12,5) anlamın bulanıklaştırılması olarak saptanmıştır. Bu durumda, bu çalışmada saptanan 24 anlam bozucu eğilimin 16’sı (%66,67) göstergenin anlam alanı içerisinde Türkçeye aktarılmıştır. Sekiz (%33,33) anlam bozucu eğilim ise göstergenin anlam alanı sınırlarında dolay anlam üretmiştir. Çevirmenlerin Shakespeare eserlerini Türkçeye kazandırmak için bu işe girişmeleri bile takdir edilecek bir durumdur. Kimi anlam bozucu eğilimlerin saptanmış olması bu çevirilerin değerinden bir şey azaltmaz. Yaptığımız çalışmanın temel amacı, yeni yetişen yazın çevirmenlerine göstergebilimsel çözümleme aracılığıyla yazın çevirisinde anlam bozucu eğilimlerin en aza indirgenebileceği ve çeviri metin okuruna edebi haz yaşatabilecekleri konusunda bir ışık tutma gayretidir. Özellikle söz sanatları üzerine kurulu yazın çevirisi, anlam kayıpları için büyük bir risk taşımaktadır, bu engelin üstesinden gelmenin, kaybı en aza indirgemenin yollarından biri olarak Öztürk Kasar’ın (2012) önerdiği Çeviri Göstergebilimi hem çevirmenlere hem de çeviri araştırmacılarına büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|