Yabancı dili veya ikinci dili öğrenmenin en iyi yolu onu konuşarak etkin bir şekilde kullanmaktan geçer. Ne yazık ki hedef dilde konuşmak, özellikle de o dili hızlı bir şekilde öğrenmek zorunda olan sığınmacı öğrenciler için yüksek seviyede kaygıya sebep olabilir. Bu araştırma, sığınmacı öğrencilerin ikinci dil olarak Türkçe dersinde konuşma kaygısına ve bu konuşma kaygısının ardında yatan sebeplere dair algılarını incelemektedir. Araştırma, 51 sığınmacı ortaokul öğrencisinin katılımıyla Karaman Geçici Eğitim Merkezinde yürütülmüştür. Veriler yazılı bir anket aracılığıyla elde edilmiştir. Katılımcılara, Young tarafından geliştirilen Yabancı Dil Konuşma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye çevrilmiş ve basitleştirilmiş bir örneği verilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre öğrenciler genellikle; konuştukları konular hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığından, öğretmenlerinin hatalarını çok sık düzeltmesinden, Türkçenin kurallarını iyi bilmediklerinden ve öğretmenlerinin önünde Türkçe konuşurken hata yapma korkusundan kaygılanmaktadır. Sığınmacı öğrenciler aynı zamanda not verileceğini bildiklerinde ve kısa süre içerisinde çok konu öğrendiklerinde kaygılandıklarını belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra, sınıflardaki öğrenci sayısı ve sınıf arkadaşı faktörlerinin onlarda ciddi seviyede kaygıya sebep olmadığı bulunmuştur. Öğrencileri sınıfta konuşmaya teşvik etmek için öğretmenlerin en fazla düşük seviyede kaygıya sebep olacak ortam yaratmaları gerekmektedir. Az seviyede kaygı birçok araştırmacı tarafından faydalı görülmektedir çünkü az seviyede kaygı konuşma etkinliğinin bir parçası olmak için gerekli olan motivasyonu ve enerjiyi öğrencilere sağlayarak onların performansını iyileştirir.
Yabancı dili veya ikinci dili öğrenmenin en iyi yolu onu konuşarak etkin bir şekilde kullanmaktan geçer. Ne yazık ki hedef dilde konuşmak, özellikle de o dili hızlı bir şekilde öğrenmek zorunda olan sığınmacı öğrenciler için yüksek seviyede kaygıya sebep olabilir. Bu araştırma, sığınmacı öğrencilerin ikinci dil olarak Türkçe dersinde konuşma kaygısına ve bu konuşma kaygısının ardında yatan sebeplere dair algılarını incelemektedir. Araştırma, 51 sığınmacı ortaokul öğrencisinin katılımıyla Karaman Geçici Eğitim Merkezinde yürütülmüştür. Veriler yazılı bir anket aracılığıyla elde edilmiştir. Katılımcılara, Young tarafından geliştirilen Yabancı Dil Konuşma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye çevrilmiş ve basitleştirilmiş bir örneği verilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre öğrenciler genellikle; konuştukları konular hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığından, öğretmenlerinin hatalarını çok sık düzeltmesinden, Türkçenin kurallarını iyi bilmediklerinden ve öğretmenlerinin önünde Türkçe konuşurken hata yapma korkusundan kaygılanmaktadır. Sığınmacı öğrenciler aynı zamanda not verileceğini bildiklerinde ve kısa süre içerisinde çok konu öğrendiklerinde kaygılandıklarını belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra, sınıflardaki öğrenci sayısı ve sınıf arkadaşı faktörlerinin onlarda ciddi seviyede kaygıya sebep olmadığı bulunmuştur. Öğrencileri sınıfta konuşmaya teşvik etmek için öğretmenlerin en fazla düşük seviyede kaygıya sebep olacak ortam yaratmaları gerekmektedir. Az seviyede kaygı birçok araştırmacı tarafından faydalı görülmektedir çünkü az seviyede kaygı konuşma etkinliğinin bir parçası olmak için gerekli olan motivasyonu ve enerjiyi öğrencilere sağlayarak onların performansını iyileştirir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|