ÖZET Postmodern çağda bireyleşmeyi ortadan kaldıran stereotipler, periferik bir sistem dâhilinde dışlayıcı, mütehakkim bir durum ortaya koymaktadır. Toplum fertlerinin âdeta bir kimera olmasını arzulayan bu sistem, bireysel yalnızlığı ve içe kapanıklığı artırırken katastrofik ruh hâlleri çizmektedir. Bu durum genellikle modern zamanların hastalığı olarak görülse de aslında her çağın temel sorunlarından biri olan kimlik bunalımı, toplum ve bireylerin karşısına yabancılaşma ve yalnızlık psikolojisi olarak çıkmaktadır. Kimliğini arayan birey, ruhsal yolculuğa önce kendisini sorgulamakla başlar; yaşadığı toplumu ve coğrafyayı buna ekler; bireyden başlayarak topluma ve mekânlara dalga dalga yayılan bir sorgulama, ispatlama, sahiplenme duygusu ortaya çıkar. Bireyin ulaşmak istediği nokta ise yaşadığı topraklarla kendi benliği arasında çok yakın bir ilişkinin olduğu, kendisini ortaya çıkaran toprakların kendi benliğini de inşa ettiği ve zaman-mekân-kişi üçgeninde kurulacak bu köprünün sağlam oluşunu ispat etmektir. Bu anlamda Yahya Kemal Beyatlı, kimlik meselesi üzerinde duran, bunlara çözüm yolları arayan, uluslaşma sürecine eserleriyle katkı sunan sanatçılardandır. Bu çalışmada yine böyle bir tablonun yaşandığı ve varlık yokluk sorunsalının Türk tarihi boyunca belki de en çok hissedildiği XX. yüzyıl başlarındaki millî kimlik inşa süreci, Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerindeki mekân algısı bağlamında irdelenecektir.
ÖZET Postmodern çağda bireyleşmeyi ortadan kaldıran stereotipler, periferik bir sistem dâhilinde dışlayıcı, mütehakkim bir durum ortaya koymaktadır. Toplum fertlerinin âdeta bir kimera olmasını arzulayan bu sistem, bireysel yalnızlığı ve içe kapanıklığı artırırken katastrofik ruh hâlleri çizmektedir. Bu durum genellikle modern zamanların hastalığı olarak görülse de aslında her çağın temel sorunlarından biri olan kimlik bunalımı, toplum ve bireylerin karşısına yabancılaşma ve yalnızlık psikolojisi olarak çıkmaktadır. Kimliğini arayan birey, ruhsal yolculuğa önce kendisini sorgulamakla başlar; yaşadığı toplumu ve coğrafyayı buna ekler; bireyden başlayarak topluma ve mekânlara dalga dalga yayılan bir sorgulama, ispatlama, sahiplenme duygusu ortaya çıkar. Bireyin ulaşmak istediği nokta ise yaşadığı topraklarla kendi benliği arasında çok yakın bir ilişkinin olduğu, kendisini ortaya çıkaran toprakların kendi benliğini de inşa ettiği ve zaman-mekân-kişi üçgeninde kurulacak bu köprünün sağlam oluşunu ispat etmektir. Bu anlamda Yahya Kemal Beyatlı, kimlik meselesi üzerinde duran, bunlara çözüm yolları arayan, uluslaşma sürecine eserleriyle katkı sunan sanatçılardandır. Bu çalışmada yine böyle bir tablonun yaşandığı ve varlık yokluk sorunsalının Türk tarihi boyunca belki de en çok hissedildiği XX. yüzyıl başlarındaki millî kimlik inşa süreci, Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerindeki mekân algısı bağlamında irdelenecektir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|