Bu çalışmada çok dilli ve çok kültürlü şehirler olarak Moskova ve İstanbul ele alınmaktadır. Küreselleşme ve kentleşmeyle beraber şehirlerde dilsel ve kültürel çeşitlilikler ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda ait olduğu ülkelerde ve bulundukları bölgede lider şehirler olan ve kentleşmenin tarihin erken dönemlerine rastladığı Moskova ve İstanbul sosyal, kültürel, ticari, politik vb. açılardan çok dilli ve çok kültürlü şehirlere apaçık birer örnektir. Öncelikle iki/çok dillilik, çok kültürlülük kavramlarının tanımları, bunları ortaya çıkaran gerekçeler ve sonuçları üzerinde durulmaktadır. Daha sonra, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip şehirlerinden birisi olan ve aynı zamanda bir başkent olan Moskova ile yine nüfus bakımından Moskova’dan daha fazla nüfusa sahip, bir başkent olmamasına rağmen, başkent olma özelliklerinin yanında ticari, sosyal ve ekonomik açıdan lider şehir özelliğine sahip olan İstanbul çok dilli ve çok kültürlü şehirler bağlamında ele alınmaktadır. Bu şehirlerdeki dil ve etnik yapı, resmi kaynaklardan elde edilen istatistiki verilerle desteklenerek açıklanmaktadır. Çok dillilik ve çok kültürlülük yapısal olarak bu şehirlere zenginlik katmasının yanı sıra başta eğitim olmak üzere farklı alanlarda birtakım iletişim sorununu da beraberinde getirmektedir. Sonuç bölümünde ise çok dilli ve çok kültürlü şehirler olarak iki metropol şehrin birbirlerine benzerlikleri ve farklılıkları ortaya konulmaktadır. Verilen istatistiki bilgilerden Moskova’nın nüfus olarak İstanbul’dan daha az olmasına rağmen, çok dillilik ve çok kültürlülük açısından İstanbul’dan önde olduğu açıkça görülmektedir.
This study addresses Moscow and Istanbul as multilingual and multicultural cities. With globalization and urbanization, linguistic and cultural diversity emerges in cities. In this context, Moscow and Istanbul are the leading cities in the countries and the region in which they are located and in the early periods of urbanization in the history of social, cultural, commercial, political, etc. It is a clear example of multi-language and multi-cultural cities. First of all, two/multi-language, the definitions of multicultural concepts, the reasons and consequences that reveal them are focused on. Later, Istanbul, which is one of the world’s most populated cities and is also a capital and is still more populated than Moscow in terms of population, although it is not a capital, it is addressed in the context of multi-language and multicultural cities, which, in addition to its characteristics of being the capital, has a leading city characteristic in commercial, social and economic terms. The language and ethnic structure of these cities are explained by statistical data obtained from official sources. Multilinguality and multiculturality structurally adds wealth to these cities as well as bring a number of communication problems in different areas, primarily education. In the result section, the two metropolitan cities, as multi-language and multi-cultural cities, present the similarities and differences between each other. According to the statistics provided, although Moscow is less than Istanbul as a population, it is clear that it is ahead of Istanbul in terms of multilinguality and multiculturality.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|