Bu makalenin amacı Kazuo Ishiguro’nun When We Were Orphans (2000) adlı romanında hafıza ve nostalji kavramlarını incelemektir. Eserde, anlatıcı ve başkahraman Christopher Banks çocukluğunda ortadan kaybolan anne babasını aramaktadır. Eser 1900’lerden 1958’e dek Christopher Banks’in hayatını anlatır bu yüzden iç konuşmaları vasitasıyla başkahramanın yetim hayatı bölünmüş parçalarla monolog olarak verilir. Hafıza bilinçli olup geçmişe dayandığından okuyucuyu kahramanın kimliğine yönlendirir. The Remains of the Day, When We Were Orphans (2000) ve Never Let Me Go adlı eserlerinde, Ishiguro kimlik, yuva ve benlik arayışında olan karakterlerin geçmişlerini ve belleklerini aktarır. Buna ek olarak da Şanghay Yerleşkesinin ve Sino-Japon savaşının tarihi ve politik kökenlerinin önemi olduğundan bu makalede okuyucuya tarih, gerçek ve kurgu arasındaki ilişkiyi anlamlandırabilmeleri için bunlar aktarılacaktır. Roman nostaljinin mutsuzluğa sevk edebileceğini ve tehlikeli olabileceğine göstermesine rağmen, “Ishiguro şimdikinden daha iyi bir Dünya hayali sağlayabileceğinden, bir dayanak da olabileceğini gösteriyor” (Weston, 2012: 337). Bir tür boşluğun bellek vasıtasıyla doldurulduğundan, Christopher’ın bellek ve nostaljik yönüyle yaşamaya devam ettiği sonucuna varılacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|