Carl G. Jung, insanlarda kolektif bilinçdışını meydana getiren atalardan kalma imajlar bütünü olduğunu savunur. Buna dayalı olarak da erkekteki kolektif bilinçaltında var olan dişiyi “anima” kavramıyla izah etmeye çalışır. Anima, erkeğin ruhundaki belli belirsiz duygular, huylar, sezgiler, akıldışı olana karşı duyarlık, kişisel sevgi yetisi, doğa sevgisi, en önemli olarak da bilinçdışını algılama yetisi gibi bütün dişil psikolojik eğilimlerin kişileşmesidir. Animus ise, kadındaki erkek olarak bilinir ve kadınlardaki erotik fanteziler ya da yönelişlerden çok “kutsal” inançlar olarak ortaya çıkar. Bu kendini yüksek sesle, enerjik olarak dışa vurduğunda kadının eril yanı kolaylıkla tanınabilir. Ömer Seyfettin, Yunanlıların İzmir’e girmesi üzerine, memleketi saran matem havasının tesirinde kalmış, umudunu yitirmiş halka ve sanatçılara, dağa çıkan kız kahraman “Yalnız Efe” kişiliğinde Türk halkının direnme gücünü göstermek istemiştir. Nitekim eserini İzmir işgalinden otuz beş gün sonra yayımlamaya başlar. Bu çalışmada Türk destanlarındaki savaşçı kadın figüründen de yararlanılarak hikâye kahramanı sözünü edilen kavramlar bağlamında değerlendirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|