Ölüm konusu insan üzerindeki büyük etkisinden dolayı bütün dünya edebiyatlarında ele alınmıştır. Ölen kişilerin ardından duyulan üzüntünün anlatıldığı şiirler İslam öncesi Türk şiirinde sagu, halk şiirinde ağıt, klasik Türk şiirinde ise mersiye adını alır. Bu şiirlerin tamamı ölüm hadisesindeki hüznü anlatırken ölen kişinin de iyilikleri dile getirilir. Bu durum aynı zamanda İslamî anlayışın da gereğidir. Klasik Türk şiirinde az da olsa bu anlayışın dışında yazılmış şiirler de vardır. 16. asırdan 19. asrın sonuna kadar bazı şairlerce çoğu devlet görevlisi kişilerin ölümlerinden duyulan sevinç anlatılmıştır. Yerilen kişilerin ölümünün müjdeli bir haber olarak yorumlandığı bu şiirlerde ölenlerin kötü yönlerine, olumsuz özelliklerine yer verilmiştir. Bazı şairler beddua edip sövdükleri bu kişilerin cehennemlik olduklarını vurgulamışlardır. Bu yönüyle söz konusu şiirler hiciv edebiyatımızın farklı ve çarpıcı örnekleri olarak dikkate değerlerdir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|