1888’de İstanbul’da doğan ve 1965’te hayata veda eden yazar Refik Halit Karay, özellikle mizah ve eleştiri konusunda kendi döneminde ün yapmış ve yaptığı korkusuz, sert eleştiriler yüzünden ömrünün uzunca bir bölümünü sürgünde geçirmiştir. Yazar, edebiyat yaşamına gazetecilikle adım atar. Dönemin iktidarı yazarın eleştirel yazılarından rahatsız olur ve 1914’te Sinop’ta, Refik Halit için ilk sürgün yılları başlar. Kendisi üç yıl sonra İstanbul’a dönse de bu dönüş uzun sürmez ve 1922 Beyrut’a sürgün edilir. !938’e kadar da ülkeye dönemez. Mizah ve eleştiride bu kadar tanınmasına rağmen bugün edebiyat otoriteleri tarafından “hikâye” türünde Türk Edebiyatı’na kazandırdığı iki hikâye kitabıyla öne çıkarılır: Memleket Hikâyeleri ve Gurbet Hikâyeleri. Türk Edebiyatı’nda hikâyeciliğin bugün bulunduğu noktaya gelmesinde Refik Halit’in büyük rolü olduğu su götürmez bir gerçektir. Elbette Refik Halit de bu başarısını, kendisinden önce hikâyeciliğimizin geçirdiği aşamalardan biriktirdiklerini üstün yeteneğiyle birleştirerek yakalamıştır. Ancak Türk Hikâyesi’nin gerçek dilini bulmasında da yazarın sözü edilen iki eserinin payı büyüktür. Bu çalışmada, Memleket Hikâyeleri’nden Gurbet Hikâyeleri’ne gelinirken iki eser arasında “dil ve üslup, mekân, kişiler, zaman” bakımından ne gibi farklar ortaya çıktığı incelenmeye ve çözümlenmeye çalışılacaktır. Hem Gurbet Hikâyeleri hem de Memleket Hikâyeleri’nde sözü edilen unsurlar; yazarın bu unsurları ele alış ve işleyiş biçimi, ortak noktalar ve farklılıklar bakımından karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Ayrıca makale hazırlanırken Refik Halit Karay ve eserleri ile ilgili çalışma yapan araştırmacıların fikirlerinden de yararlanılmış, yeri geldikçe bunlara da değinilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|