Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1962 yılında yayımlanan Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı romanında, Türkiye toplumunun modernleşme süreci ironik bir tutumla kaleme alınmıştır. Romanın olay örgüsü, başkahraman Hayri İrdal’ın hatıralarına dayanır. Eserde tarih, ekonomi, bürokrasi, bilim, felsefe, hurafe, aile, kadın, Doğu, Batı vb. kavramlar, “eski-yeni” zihniyeti çerçevesinde ele almış, bu kavramların art alanlarında köklü değişmelerin çok süratli bir şekilde yaşandığına işaret edilmiştir. Roman, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yarısını kapsayan bir süreci kurgulamış, bu süreç içinde de aile yapısının nasıl değiştiği gözler önüne serilmiştir. Yazarın, aile kurumundaki gelişmeleri veya değişmeleri, ailenin, bağlı bulunduğu ve içinde bir çekirdek rolü üstlendiği toplumdaki gelişmelere paralel bir şekilde almıştır. Yine farklı nesillere mensup aileler arasındaki farklı anlayış ve eğilimleri toplumsal gelişmelerle bazen doğrudan, bazen de dolaylı olarak ilintilediği görülmektedir. Bilindiği gibi, toplumsal yapıdaki her gelişmenin yahut da değişmenin eski bir örneği, bu örneğin bazı etkenlerle yeniyi hazırlayan koşulları, yine bu koşulların etkisi ile yeniye doğru gelişen eğilim ve yeninin, eskinin yerini alması süreci söz konusudur. Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde de böyle bir sürecin varlığından söz edilebilir. Romanda, bu süreç içinde Osmanlı Türk ailesinin; geleneksel yapıya sahip olanlar, eskiye bağlı ama aynı zamanda eskinin baskısını yaşayan, bu bakımdan da yeniye geçiş konumunda bulunanlar ile yeninin, modernin yansıtıcısı aileler şeklinde üç grupta ele alındığını söylemek mümkündür.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|