Doğu ile Batı arasındaki çatışmanın, başka bir deyişle Doğu-Batı bölünmesinin, sosyoloji, coğrafya, tarih, din ve edebi çalışmalar gibi birçok bilimsel alanda çeşitli çağrışımları bulunmaktadır. Uygulamadaki farklılığa rağmen, günümüz dünyasında hala var olan dünyanın iki bölümü, yani Doğu ve Batı, arasındaki bu tarihsel bölünmeyi ya da kutuplaşmayı temsil etmeye devam etmektedir. Bu makale kutuplaşmayı edebi bakış açısıyla araştırmaya çalışmıştır. Bu bağlamda, Nobel Ödüllü yazar, Orhan Pamuk’un iki önemli eseri iki uygarlık arasındaki çatışmanın kapsamını ve derinliğini araştırmak için seçilmiştir. Pamuk, okurlarını Benim Adım Kırmızı ve Kar romanlarında bu yaygın çatışmatı keşfetmeye davet etmektedir. Onun bu temayla meşguliyeti çok kuvvetli bir bakış açısıyla ustaca ele alınmış ve konu söz konusu eserlerde baştan başa tekrar etmiştir. Çatışma, Benim Adım Kırmızı romanının temelindedir ve dünyaya bakıştaki farklı bakış açılarında, özellikle Doğu ve Batı resim yapma yöntemlerinde, açıkça yansıtılmıştır. Kar romanında, bu iki dünya, güçlü ve ateşli gerginliğin birincil odağı ve ana kaynağı olarak işlev görmektedir.
The clash between the East and the West, in other words, the East-West dichotomy, has various connotations in numerous of scientific fields like sociology, geography, history, religion, and literary studies. Despite the difference in its practices, it continues to represent this historical division or polarization between the two fractions of the world, namely the East and the West, which is still in existence in this modern world of today. This article sought to explore this polarization from literary perspective. In this regard, Nobel Prize-winning author, Orhan Pamuk’s two prominent literary works have been selected for investigating the extent and depth of the clash between two civilizations. Pamuk invited his readers to explore this prevalent conflict between East and West in his novels, My Name is Red and Snow. His preoccupation with this theme was skillfully dealt through an overwhelming perspective and it is recurrent throughout the works in question. The clash is at the heart of the novel, My Name is Red, and was clearly reflected in different perspectives of looking at the world, particularly in Eastern and Western methods of painting. In Snow, these two worlds acted as the primary focus and the main source of robust and spirited tension.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|