1990’lı yıllarda farklı ülkelerde yaşanan ekonomik krizler ve 2008 yılında Amerika’dan dünyaya yayılan küresel ekonomik krizle birlikte adları daha fazla duyulmaya başlayan rating kuruluşları, dünya finans sektörü üzerindeki etkileri ve tartışmalı notları nedeniyle sıkça gündeme gelmektedir. S&P, Moody’s ve Fitch Ratings dünya çapındaki derecelendirme kuruluşları arasında en büyük oyuncular olarak görülmektedir. Bu üç büyük kuruluş, özellikle de son 10 yıldır yapmış olduğu derecelendirmelerindeki tutarsızlıkları ve zamansızlıkları yüzünden birçok politikacı ve yatırımcı tarafından daha çok tartışılmaya ve sorgulanmaya başlamıştır. Kredi derecelendirme sektöründe faaliyet gösteren üç büyük şirketin sadece şirketlere, kuruluşlara ve ülkelere not vererek yatırımcılara ve borçlanıcılara yardım etmekten ziyade, bazı siyasi amaçlara hizmet ettiği yolunda şüpheler ve tartışmalar artmıştır. Türkiye açısından baktığımızda 1994 ve 2000-2001 krizlerinde de rating kuruluşları tartışılmış olmakla birlikte, son dönemde ABD’nin ülkemize uyguladığı yaptırımlar ve buna bağlı olarak döviz kurlarının ani yükselişinin de etkisiyle daha çok tartışılır olmuştur. Bu çerçevede, çalışmamızda rating kuruluşlarına yapılan eleştiriler ve dünyada yaşanan krizlerdeki etkileri ile Türkiye’ye verdikleri notlar ve etikleri ele alınmıştır.Dünya üzerinde yaşanan krizler dikkate alındığında, derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların yanıltıcı olduğu ve bu krizleri önceden öngörme kabiliyetlerinin olmadığı kanısı oluşmuştur. Yüksek not alan ülkelerin kısa süre sonra finansal krize girmeleri, şirketlerin iflas etmeleri bu kurumların ekonomik çöküşlerdeki aktörlerden biri olarak görülmesine neden olmuştur. Bu nedenle son zamanlarda bazı ülkelerin kendi kurdukları derecelendirme kuruluşlarıyla ya da üç büyük kuruluş dışındaki kuruluşlarla çalışmaya başladığı gözlemlenmektedir.
With the economic crises in different countries in the 1990s and the global economic crisis spread from America to the world in 2008, the rating agencies are often emerging due to their impact on the world financial sector and their controversial ratings. S&P, Moody's and Fitch Ratings are among the world’s ranking agencies. These three major organizations, especially due to their inconsistency and timelessness in their ratings over the last 10 years, have become more debated and questioned by many politicians and investors. Three major credit rating companies have increased doubts and disputes about the way in which they serve some political purposes, rather than helping investors and debtors by noting only companies, organizations and countries. When we look at Turkey in the 1994 and 2000-2001 crises, the rating agencies have also been discussed, but in recent period, the sanctions imposed by the United States on our country and consequently the impact of the sudden rise of currency rates have been more discussed. In this framework, our study discussed the criticisms made to the rating agencies and the effects of the world’s crises and the notes and ethics they gave to Turkey. Given the world’s crises, the rating agencies have found the assertion that the notes are misleading and that they have no ability to predict these crises. The high-ranking countries soon after the financial crisis, the bankruptcy of companies has led to these institutions to be seen as one of the actors in economic collapse. Therefore, it is noted that some countries have recently started working with their own rating organisations or with organisations outside of three major organisations.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|