Abstract:

Bu çalışma yeni neslin, teknoloji odaklı isteklerinin, müze çalışmalarını zorunlu olarak değiştireceği görüşüyle, bu değişimin önemine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Müzeler eğitim görevlerini sürdürebilmek için sürekli değişen dünyanın getirdiği yeniliklere açık olmak zorundadır. Müzeler inovatif/yenileşen, değişen koşullara ayak uydurabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetsel ortamlarda, yeni eğitim yöntemleri kullanmak zorundadır. Müzelerde yeni nesil, klasik, durağan sistemler yerine dinamik yaratıcı sergi ve sunumları tercih etmektedir. Müzeler, yeni deneyimlere dayalı öğrenme metotları ile bilgi çağında toplumu eğitme görevini üstlenmişlerdir. Yeni nesil hedef kitlenin istek ve ihtiyaçlarının değişmesi müze deneyiminin de değişimini sağlamıştır. Ziyaretçilere interaktif, yaratıcı, üretken ve sürdürü- lebilir eğitim becerileri kazandırmada müzelere yeni görevler düşmektedir.Çocuğun algı dünyasını şekillendirme konusunda müzeler kuşaklar arası farkı iyi tanımlayıp, bu değişimleri iyi gözlemleyip, çağa uygun eğitim çalışmaları yürütmelidir. Gelecekte yeni neslin, müzelerden farklı talepleri, müzeciler açısından sorun yaratabilir. Sürekli sanal ortamda alışan genç nüfus, müzelerde gerçeklik ile sanallık arasındaki çizgiyi tanımlamakta zorluk çekebilir. Günümüzde müze çalışmaları, eğitim becerileri ile birlikte değerlendirilmektedir. Teknolojiyi ön plana çıkaracak şekilde yapılandıran, eğitim programları hızlı değişime ayak uyduracak ve gelecekte teknolojiye aşına yeni nesil müzeleri kullanacaktır. Müzeoloji bu değişimi yakalayabilemek için yeni nesil teknolojik aletlere müzelerinde yer vermek zorundadır. Müzelerin teknolojiyi; bilgi sağlama, tanıtma, bilgi toplama, sergileme ve gösterim amaçlı kullanmaları, sürekli yeniliğe açık olmaları gereklidir. Müzeler de eğitim teknolojileri ile birlikte yeni neslin ihtiyaç ve isteklerine uygun olarak değişim gösteren kurumlar olarak karşımıza çıkacaklardır

Keywords: