Kent, ekonomik, sosyal, politik ve kültürel birçok konuların birlikte söz konusu olduğu bir mekan, bir yerleşmedir[1]. Bir kentin niteliği hakkında bizeçok bilgiyi sağlayan şey, kamusal alanlardır. Kamusal alan, meydanlardan sokaklara, parklara ve bunları çevreleyen binalara kadar uzanır ve şehirlerinönemli parçalarını oluşturur. Bu sebeple, kamusal alanın özellikle de meydanların ve sokakların kalitesi bir şehrin kimliğini oluşturmada çok önemli bir role sahiptir. Kent mekânları ve özellikle meydanlar bireyin ve toplumun bir araya geldikleri önemli mekânlardır[2]. Meydanlarınönemli fonksiyonu binaların arasında bir sosyal hayat (doku) yaratmaktır. Bu sosyal hayat birden fazla insanın kamusal bir mekânda bir arada olmasıyla, insanların birbirleriyle iletişim kurup sosyalleşmesini sağlar ve ortak bir kimlik oluşturur[3]. Meydanlar tarihten günümüze, şehir halkının veya ziyaretçilerinin buluşma yeri, şehrin karmaşasından kopup soluklandıkları, rahatlama ve dinlenme imkânı buldukları, insanların birbirini izledikleri ve kentteki olup biten olayları paylaştıkları, kısaca çok amaçlı kullanım mekânları olmuşlardır[4]. Schulz,[5] meydanı “kentsel yapınınbelirgin ve göze çarpan unsuru” olarak tanımlamıştır. Açıkça sınırları belirlenmiş bir yer olduğundan, zihinde canlandırılması, düşünülmesikolay olandır ve hareket için bir hedefi temsil eder” diye belirtmiştir
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Ziraat, Orman ve Su Ürünleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|