Baudrillard, sanal bir dünyada yaşadığımız söyleminden hareketle insanın, siyasetin, kültürün, dinin, kitlenin vesaire birçok unsurun hiper-gerçek bir sürece dahil olduğunu ve anlam buharlaşmasını yaşadığını iddia eder. Mevcut dünya ve çağın sanal bir çağ olduğu gerçeğinden hareketle günümüz dünyasını simülasyon kuramıyla anlamaya çalışmıştır. Bu bağlamda kitle-medya-terörizm-rehine olgusunu birlikte ele alır ve bu olguların anlamının buharlaştırıldığını ifade eder. Kitlenin yıkıcı ve anlamsız bir nitelik kazanmasının nedeni olan medya, hem kitlenin içini boşaltmış hem de terörizmi güçlendirici propaganda aracı olmuştur. Modernliğin neticesi olarak terörizm ise küreselleşmenin getirdiği tahakküme sembolik bir meydan okumadır. Anlamı buharlaşan kitlenin ve modernlik ve hiper-modernlik tarafından türeyen ve küreselleşmeye tepki olan terörizmin ortamı medyadır. Terörizmin ilişki kurabildiği unsurlar ise kitle ve rehinedir. Baudrillard, kitle, terörizm, medya, rehine sarmalında terörün simülatif düzende varlığının kaynaklarını, anlamını ve düzenin zaaflarını ortaya koyar. Amacı terörizme yer açmak olmayıp bilakis düzenin kendisini gözden geçirmesini sağlamak olan Baudrillard, kitle ve medyanın terörizme gönüllü elçilik yapmasına eleştirel olarak değinir. Simülatif düzen yalnızca siyaset, kitle, gerçek, cinsellik, ekonomi, estetik gibi unsurları hakikatinden koparmamış şiddeti de kendinden geçme (ecstazy) sürecine sokup terörizm formuna büründürmüştür. İletişim teknolojilerinin arttığı simülasyon düzeninde özne gerçeklikten aşırı-gerçekliğe sürüklenilerek kendine yabancılaştırılmış ve sanal gerçeklik aracılığıyla silinen hiper-gerçek bir dünyada yaşamaktadır. Bu çalışmada Baudrillard’ın içinde yaşadığımız süreç olarak gördüğü simülasyon evren ve düzeninde kitle-medya-terörizm-rehine arasındaki bağıntılara değinilecektir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|