Uzam kavramlarıyla birlikte evrendeki olguları açıklamaya olanak sağlayan zaman, kendisini tanımlayan içeriklerin varsayımlara dayanmasından dolayı başlı başına bir sorunsal oluşturmaktadır. Mevcut pozitif bilim dallarınıntemel teorilerinde bir değişken olarak kullanılmasının, zamana irdelenmesi gerekmeyen bir tanım kazandırdığına inanılmaktadır. Ancak zamanın ontolojik yapısına ve epistemolojideki rolüne dair, bilim adamlarının çalışma alanlarına genellikle girmeyen felsefi sorunları kapsayan felsefi bir zaman betimlemesine ulaşmadan doğayı anlama çabalarının doldurulamayan yanları olacaktır. Bu kaygının eşliğinde, tarihte oluşturulan değişik zaman anlayışlarında objektif bir gerçeklik olarak zaman olgusunu ontolojik bağlamda ele alan filozofl arın önem verdiği konulardan biri, zaman ile zihin (bilinç) arasındaki ilişkidir. Bu ilişkinin değerlendirilmesindekiönemli sorun ise zamanın ne ölçüde bilinçli varlıkların varlığına bağlı olduğudur. Felsefe ve doğa bilimlerindeki mevcut bilgi düzeyinden hareketle gerçekleştirilen, bir gerçeklik olarak zamanın ne tarzda var olduğu, insan zihninin dışında ve ondan bağımsıAz nesnel bir gerçeklik mi yoksa insan zihninin içinde, ona bağımlı öznel bir gerçeklik mi olduğu sorgulamalarının, temel olarak idealizm ve realizm arasındaki sürekli bir mücadeleye dahil edildiği görülmektedir
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|