Son dönem Osmanlı ilim adamları içerisinde kendisine önemli bir yer edinmiş olan Şerefeddin Yaltkaya, klasik kelama alternatif olarak sunulan yeni ilm-i kelam anlayışına sıcak bakmamış, onun yerine ictimâî kelam yaklaşımının savunuculuğunu yapmıştır. Bu düşüncesi isbât-ı vâcib konusundaki görüşlerini de etkilemiş, buna bağlı olarak ilahi varlığı ispat etmek için kullanılması gereken delilleri nispeten dar bir alana hapsetmiştir. Daha çok Selefiyye mezhebine uygun bir yaklaşımla kelam ilmine ve onun ilahi varlığı ispat etmek için kullandığı akli ve felsefî mahiyetteki delillere eleştiriler yönelten müellif bu işin sadece Kur’an merkezli bir anlayış ile ele alınmasını savunmuştur. Bu ilahi kitapta gaye ve nizam delilinin dışında fıtrat delilinin bulunduğunu düşünen müellif, açıklamalarını genelde bu iki kanıt üzerine yoğunlaştırmıştır. Bu durum onun hudûs delilini görmezden gelmesine neden olmamış,azından ilim namına bu kanıta da çalışmalarında yer vermiştir. Ancak bunu yaparken kimi zaman teknik açıklamalara yer verse de çoğu kez maksadını basit ve kolay anlaşır bir kısım örnekler üzerinden anlatma yoluna gitmiştir..
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|