Abstract:

Vücudunüst kontrol mekanizması olan beynin çalışma ilkelerinin eğitim ortam ve uygulamalarına yansıtılmasıyla ortaya çıkan beyin temelli öğrenme, bireyin öğrenme sürecinde aktif olmasına dayanan, hareketin, müziğin ve duyguların önemine vurgu yaparak etkili ve kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesine olanak tanıyan çağdaş bir yaklaşımdır. Nörobilim alanında yapılan araştırmalar ışığında şekillenen bu yaklaşıma göre öğrenmenin merkezinde birey yer almakta ve her beyin eşsiz olduğu için bireylerin öğrenme şekilleri farklılaşmaktadır. Bu çalışmanın amacı ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin beyin temelli öğrenme yaklaşımına ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Bu temel amaç çerçevesinde beyin temelli öğrenme yaklaşımına uygun olarak işlenen Türkçe dersleri ile diğer Türkçe dersleri arasındaki farklılıklara, derslerdebeğenilen uygulamaya, bu uygulamanın beğenilme nedenlerine, Türkçe derslerinin bu yaklaşıma uygun olarak işlenmeye devam edilip edilmemesine ve bunun nedenlerine ilişkin öğrenci görüşleri incelenmiştir. Nitel araştırmaya örnek teşkil eden araştırmanın çalışma grubunu kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yoluyla ulaşılan 28 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmış ve elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenerek kodlar ve temalar oluşturulmuştur. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin bu yaklaşıma uygun olarak işlenen Türkçe derslerini, dersin işlenişi açısından; oyun oynama, sadece kitap ve deftere bağlı kalmama, egzersiz yapma ve etkinlik yapma, dersin öğrencide yarattığı duygu açısından; derslerin eğlenceli geçmesi, öğrenmeye ilişkin farklılıklar açısından ise verimli öğrenmelerin gerçekleşmesi yönleriyle diğer Türkçe derslerinden farklı buldukları, genel olarak eğlendikleri ve konuyu daha iyi anladıkları için derste yapılan uygulamaları beğendikleri, bu dersleri betimlemek içinçok “eğlenceli”, “verimli” ve “farklı” ifadelerini kullandıkları ve Türkçe derslerini bu şekilde işlemeye devam etmeyi istedikleri tespit edilerek bu yaklaşıma ilişkin olumlu yönde görüş bildirdikleri belirlenmiştir.

Keywords: