Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 34
 İndirme 11
Malebranche'ın Okkazyonaüzm'inde Ahlâk Meselesi
1988
Dergi:  
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Ahlâk meselesi, düşünce tarihininçok tartışılan konularından biridir. Ahlâk fenomeni üzerinde ciddî plânda düşünme, diğer bir deyişle ahlâk felsefesi yapma, insanlık tarihine nispetle oldukça yakın bir zamanın işidir. Çünkü bu meselenin felsefî anlamda bir tartışma ve değerlendirme konusu yapılması, felsefî çabaların belli bir düzeye ulaşmasıyla mümkün olabilmiştir. Bununla beraber ahlâk, filozofların üzerinde düşünmelerinden çok önce var olan bir gerçekliktir. Ne var ki ahlâk, insanlık tarihinde sürekliliğini korumasına rağmen, «ahlâkî» ya da «gayri ahlâkî» nedir? Sorularına verilen cevaplar, diğer bir deyişle ahlâkın muhtevası, çağlara, yüzyıllara, milletlere göre değişiklikler gösterir. Hatta tek tek fertlere göre ahlâk anlayışlarına bile rastlamak mümkündür. Şüphesiz ki her ahlâk anlayışı, kendisinin doğru olduğunu ileri sürer ve bu iddiasını tartışmak bile istemez. Bunların hepsinin birleştikleri bir nokta var ki o da, hepsinin «iyi» ve «kötü» nün ne olduğunu bildiklerine inanmalarıdır. Oysa bunlara «iyi nedir?» diye sorulduğunda, birbirlerinden farklı cevap vereceklerdir: «Haz» dır, «mutluluk» tur, «mutlak kudret sahibi bir varlığın emirlerine itaat» tır vs. gibi. Bu yüzdendir ki, daha Antik Çağ’dan itibaren filozofların, ahlâkî değerlerin geçerliliği ve sürekliliği meselesini açıklığa kavuşturmak üzere, bu konudaki çabalarının özellikle iki nokta üzerinde yoğunlaştığını görmek mümkündür: Mutlak ahlâk emirleri var mıdır? Yoksa bunlar çeşitli sebeplere bağlı olarak var olup belli bir zaman sonra değerden düşen ve geçerliliklerini yitiren gelip geçici ilkeler midir? Diğer bir deyişle, ahlâk kuralları sonradan mı konulmuştur? Yoksa bunlar aşkın bir gücün, daha doğrusu Tanrı'nın empoze ettiği mutlak ve değişmez ilkeler midir?

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler


Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 679
Atıf : 4.710
2023 Impact/Etki : 0.517
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi