Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 1.612
 İndirme 6
 Sesli Dinleme 5
TASAVVUFTA KANAAT ANLAYIŞI
2017
Dergi:  
Uluslararası 2. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)
Yazar:  
Özet:

Kanaat, verilene razı olmak ve elde olanla yetinmek demektir. Kanaat sahibi, çalışmayan ve tembellik gösteren bir kimse olarak da algılanmamalıdır. O, çalışan, gayret eden, fakat neticede eline geçen rızka razı olan, çoğa sevinip aza üzülmeyen, her iki durumda da mutlu olan kimsedir. Kanat, nefsin kalbe girmesine engel olan önemli bir faktördür. Hucvirî’nin ifade ettiği gibi “Nefsin isteklerinin sınırı yoktur, hedefleri de belli değildir.” Nefs, doyumsuzdur. Bir isteği yerine getirildiğinde hemen diğer isteğini kalbe dayatır. Kuşeyrî, kalbi nefsin elinden kurtarmanın çaresinin kanaat olduğunu ifade etmiştir. Eğer kalp, kısmete razı olarak aza kanaat ederse, nefsin kalp üzerinde fonksiyonu kalmayacaktır. Nefsin argümanlarından olan hırs ve tamah, kanaatin zıddıdır. Hırs ve tamah, doyumsuzluğa götürür. Hırslı ve tamahkâr kimse, neticede ne kadar zengin olursa olsun, hangi makama ulaşırsa ulaşsın tatmin olmaz ve daha fazlasını ister. Hz. Peygamber’in dediği gibi, “İnsanoğluna iki vadi dolusu mal verilse, üçüncüsünü ister.” Nefsin, gerçekleşen her isteğin sonunda tatminsizlik yaşanacağı için, hırs ve tamah, sahibini daima mutsuzluğa sevk eder. Hz. Peygamber’in ifade ettiği gibi, “Kanaatkâr olmak, nimetin kıymetini en çok bilen kimse olmak” demektir. Kanaatkâr kişi, nimetin nasıl kazanıldığını bilen, israftan kaçınan ve tutumlu olan kimsedir. Gelirine göre harcama yapmayan, lüks ve israf içerisinde olan nice kimselerin varlıklarını kaybedip başkalarına muhtaç hale geldikleri malumdur. Hz. Peygamber’in ifade ettiği gibi, “Kanaat, bitmez tükenmez bir hazinedir.” Böyle bir hazineye sahip olan kişi, başkalarına muhtaç olmadan, onurlu ve huzurlu bir şekilde hayatına devam eder. Kuşeyrî, “Senin olacak şeye sevinme, senin olmayan şeye de üzülme.” diyerek kanaat ve rıza ile donatılmış mükemmel bir strateji çizmiştir. Eğer bu stratejiye göre hareket edilirse, günümüzün hastalığı olan stresten kurtularak mutlu bir hayat yaşamak mümkün olur. Unutulmamalıdır ki, geçmişe üzülmek ve geleceğin kaygısını çekmek, bu günü kaybetmek demektir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Uluslararası 2. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)
Uluslararası 2. Sosyal Bilimler Sempozyumu (Asos Congress)