Sosyalizmin yeni bir strateji belirlemesi gerekliliği ile düşüncelerini şekillendiren Gramsci, Marksist kuramın eleştirisini yaparak eksik yönlerini geliştirmeye çalışmıştır. Ona göre egemen sınıfın çıkarlarının idealize edilerek evrensel çıkarlar olarak temsil edilmesi, bağımlı sınıflar üzerinde baskı ve rıza yoluyla üstünlük sağlaması hegemonyadır. Bağımlı sınıfların karşı hegemonya oluşturması ve yayması için organik aydınlara ihtiyaçları vardır. Sistem yanlısı geleneksel aydınların aksine organik aydınlar çeşitli sosyal sınıf ve grupların sözcülüğünü üstlenmiş gerçek aydınlardır. Organik aydınlar, faaliyet alanları olan sivil toplum içinde bağımlı sınıfların siyasal olarak güç sahibi olmalarının aracılarıdır. Filmlerinde sıradan insanların yaşadığı sosyal ve maddi zorluklara yer veren İngiliz yönetmen Ken Loach, çoğunlukla ezilen sınıfların hikayelerini perdeye yansıtmıştır. 2000 yılında çektiği Ekmek ve Güller adlı filminde Amerika’ya kaçak yollardan giren göçmenlerin düşük ücretlerle sigortasız ve sendikasız çalıştırılmasına karşı verdikleri mücadeleyi anlatarak, kapitalist sistemi eleştirmektedir. Bu çalışmada Ekmek ve Güller filmi, yapısalcı paradigmatik çözümleme ile 20. Yüzyılın en önemli Marksist kuramcılarından biri olan Gramsci’nin hegemonya kuramındaki karşıtlık ilişkileri çerçevesinde okunmuştur. Paradigmatik çözümleme, metinde sunulan gösterenlerin her birinin, metinde bulunmayan gösterenlerle zıtlıklarını ve karşılaştırılmasını içermektedir. Paradigmatik çözümleme metnin görünen içeriğinin altında yatan değişik paradigmaları bulmaya çalışmaktadır. Geleneksel aydınların karşıtı olarak ele alınan organik aydınların hegemonyaya karşı yeni bir karşıt-hegemonya oluşturma çabaları bu filmin çözümlemesinde ele alınan temel karşıtlıktır. Göçmen işçilerin organik bir aydın önderliğinde örgütlenerek kendilerini eğitmeleri ve eşit olmayan koşulların iyileştirilmesi için mücadele vermeleri, Gramsci’nin organik aydınların toplumdaki işlevlerini yansıtmaktadır. Sonuç olarak işçilerin bu mücadelesi organik bir aydının önderliğinde sivil toplum alanında hegemonyaya karşı bir hak kazanımı olarak değerlendirilmiştir. Ancak üstyapı ve altyapının uyum halinde çalışarak tarihsel bir blok oluşturması sonucu karşıt hegemonyanın gerçekleşmesi için daha farklı bir mücadele gerçekleşmelidir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|