Büyük dinler, genel olarak, yoksulların ve ezilen sınıfların lehinde bir tutuma sahip görünürler. Tevrat, fakirleri ezen zenginlere karşı müsamahasız bir tutum takındığı halde uygulamada Yahudiler, yoksulluğun hafifletilmesi, köleliğin kaldırılması türünden Tevrat’ın ilkelerini yalnız Musevilere inhisar ettirmektedir. Hıristiyanlık da fakirler için merhamet sunan bir din profili çizer. Ancak bu din, sosyal sorunlar karşısında kaygısız görünür. Gelir dağılımı dengesinin kurulması, sosyal adalet ve ontolojik eşitlik anlayışı, İslami tevhid inancının başta gelen hedeflerindendir. Kur’an’ın tek Tanrıcılık, sosyo-ekonomik adalet ve Ahiret Günü kavramları birbiriyle çok yakından bağlantılı kavramlardır
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|