Mecelle, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’tan sonra meydana gelen kanunlaştırma hareketleri içerisinde hiç şüphesizmühim olanıdır. Mecelle’nin hazırlanmasına sebep olan temel fikir, bütün Osmanlı vatandaşlarına uygulanacak bir medeni kanun meydana getirmektir. Hal böyle olmakla birlikte, Mecelle’nin büyük oranda borçlar hukukunu düzenleyen bir kanun olduğu söylenebilir. Zira toplam on altı kitaptan oluşan Mecelle’nin dokuz kitabı borçlar hukukuna ilişkin mevzulardan oluşmaktadır. Bu on altı kitabın birincisi ise “Kitâb’ül Büyû”, yani satış sözleşmesi başlığını taşımaktadır. Satış sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun özel borç ilişkileri kısmında da ilk olarak düzenlenen sözleşmedir. Bugünkü borçlar hukuku sistemimiz, mehaz İsviçre Borçlar Kanunu’na ve dolayısıyla Roma Hukuku’na dayanmaktadır. Ancak eski hukukumuzdan ve bilhassa Mecelle’den tamamen farklı olduğu söylenemez. Elbette “hukuk hayatı takip eder” ilkesi çerçevesinde, Mecelle’nin kabul edildiği dönemdeki sözleşme ilişkilerinin görünümüyle, bugünkü sözleşme ilişkilerinin görünümü farklılık göstermektedir. Buna bağlı olarak, kanunlardaki kavramlar ve hükümler de çeşitlenmektedir. Ancak satış sözleşmesi özelinde düşünüldüğünde, iki kişi arasında bir alım-satım ilişkisi doğuran sözleşmenin kurulmasını sağlayan hususların benzerlik gösterdiği görülmektedir. Bu çalışmada, Mecelle’de ve Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan satış sözleşmesine ilişkin düzenlemeler çerçevesinde, sözleşmenin kurulması için gereken şartlar ve unsurlar karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|