Havayolu taşımacılığı faaliyetleri pahalı altyapı yatırımları, nitelikli işgücü çalıştırma zorunlulukları ve uçak alımlarının yüksek maliyetler içermesi nedeniyle başlangıçta kamuya ait işletmeler eliyle yürütülmüştür. Amerika'da hava taşımacılığında 1970'lerde başlayan serbestleşme hareketi, kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına almış ve sektöre giren özel şirket ve çalışan sayısının hızla artmasına neden olmuştur. Serbestleşme sonrası tüm ülkelerde, hava taşımacılığı pazarında yaşanan rekabet şiddetlenirken, istihdam ve çalışma koşullarında da değişiklikler meydana gelmiştir. Havayolu işletmeleri, son teknolojik yenilikler eşliğinde, kaliteli ve daha düşük fiyatlarla hizmet sunabilmek için çalışanlarına uyguladıkları esnek çalışma modelleriyle, rekabet güçlerini artırmayı hedeflemişlerdir. Türkiye havacılık sektöründe serbestleşme 1983 yılında gerçekleşmiştir. Bu serbestleşme sonrasında bazı havayolu işletmeleri, çalışma sürelerinin esnekleştirilmesini içeren "split çalışma" pratiğini uygulamaya başlamışlardır. Bu çalışmanın amacı, split çalışanların bu çalışma modeline yönelik duyguları ile geleceğe yönelik beklentilerini "derinlemesine görüşme" yöntemi bağlamında tartışmaktır. Bu çalışmanın, havayolu taşımacılığında çalışan işçilerin split çalışmaya yönelik algılarını kavrama noktasında literatüre bir katkı sunacağı düşünülmektedir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|