Minareler İslamiyet’in ilk ortaya çıkışından bu yana cami yapılarının önemli unsurlarından birisi olmuştur. Ezanı daha uzağa duyurabilme amacıyla inşa edilen minarelerin şekillenmelerinde bölgesel etkiler, estetik kaygılar ve gelenekler etkili olmuştur. Minareler İslamiyet’in ilk yıllarında daha çok fonksiyonel amaca hizmet eden mimari elemanlarken sonraki dönemlerde cami mimarisinin ve siluetinin ayrılmaz parçası haline gelmişlerdir. Minarelerde inşa malzemesi olarak daha çok taş ve tuğla tercih edilmiştir. Buna karşın özellikle 19. yüzyıl ve sonrası inşa edilen birtakım camide minarelerin ahşap malzemeyle inşa edildikleri görülmektedir. Bu camiler genellikle küçük ölçekli mahalle camileridir. Bu camilerdeki minarelerde ahşap malzemenin tercih edilmesi kolay bulunan hafif bir malzeme olması ve kullanımının daha kolay olmasından kaynaklanmaktadır. 19. yüzyıl öncesinde de ahşap minare yapılarının varlığı bilinmektedir. Ancak bu minareler günümüze gelememiştir. Ahşabın taş ve tuğlaya nazaran daha dayanıksız bir malzeme olması bu durumun sebeplerinden birisidir. Tokat ve çevresi ahşap minareleri camilerin yoğunlaştığı bölgelerden birisidir. Özellikle kent merkezinde Sulusokak ve kale eteklerinde yer alan bir takım küçük ölçekli caminin minaresi ahşaptır. Bu camiler ahşap minareleriyle birlikte tarihi mahallelerin siluetlerini oluşturmaktadır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|