Görüntüleme
51
İndirme
27
Yirminci yüzyılın başlarında, din eğitimi daha çok din ve insan gelişiminin psikolojik temelleriyle uğraşırken, 1950'lerden sonra, modern dünyada sosyo-ekonomik açıdan meydana gelen büyük değişikliklere binaen, daha çok dinin sosyolojik temellerine önem vermeye başladı. Bu anlayışın bir sonucu olarak, din eğitimcileri şu soruyu sormaya başladılar: "Pek çok ülkede mevcut olan temel insan haklarının ihlalini ve sosyo-ekonomik adaletsizlikleri çözmede dinlerin ne tür bir katkısı olabilir?" Bu bağlamda, bazı din eğitimcileri, "Sosyal Din Eğitimi Modeli" diye yeni bir din eğitimi teorisi geliştirdiler. Bu model çoğunlukla İncil öğretilerine, yani yoksulluğun tercihine dayanmaktadır. Toplumdaki yoksulluğu ortadan kaldırmak ve sosyo-ekonomik adaletsizlikleri ve mevcut olan zulümleri engellemek için, Hıristiyan din eğitimcileri İncil öğretileri ışığında bazı yeni metotlar geliştirdiler. Her ne kadar bazı Kilise liderlerini de içeren bilim insanları, bu modelin Marks'ın düşüncelerini yansıttığını iddia ederek eleştiriyorlarsa da, diğer bir kısmı bu düşüncelerin temelde İncil öğretilerine dayandığını ileri sürmektedirler. Şunu tespit etmek gerekir ki sadece inanç sistemleri ve dini pratikler, modern dünya insanının sorunlarını çözmeye kâfi gelmemektedir. Bu yüzden, din eğitimcileri çağdaş toplumsal, ekonomik ve siyasi sorunlara yeni ortak çözümler üretmek zorundadırlar. Bu makale, Amerika kıtasında geliştirilmiş olan bu modele ilişkin bir çalışmayı içermektedir.
At the beginning of the twentieth century, while religious education increasingly dealt with the psychological foundations of religion and human development, after the 1950s, the modern world began to focus more on the sociological foundations of religion, based on major socio-economic changes. As a result of this understanding, religious educators began to ask the following question: "What kind of contribution could religions have to address the fundamental human rights violations and socio-economic injustices that exist in many countries?" In this context, some religious educators developed a new theory of religious education, called the "Model of Social Religious Education". This model is mostly based on the Bible teachings, that is, the preference of poverty. To eradicate poverty in society and prevent socio-economic injustice and existing persecution, Christian religious educators have developed some new methods in the light of the Bible teachings. Although some scientists, including church leaders, argue that this model reflects Marx’s thoughts, some argue that these thoughts are basically based on the Bible teachings. It should be noted that only the systems of faith and religious practices are not enough to solve the problems of modern world man. Therefore, religious educators must produce new common solutions to contemporary social, economic and political problems. This article contains a study on this model that was developed in the American continent.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley